Dün geceyi harika biriyle geçirdim,
Hatta bütün günü de diyebilirim,
Önce buluştuk,
Bir şeyler içtik güzel güzel sohbet ettik,
Yeterince kültürlüydü onunla vakit geçirmek güzeldi.
Sonrasında bir sinema yaptık,
Bu evden de çok sıkıldım, çok büyük hayallerle geldim ben sana İstanbul.
Yürütürsün sokaklarında tek başına, mutsuzluğa kürek çeker gibi yağmurun ortasında..
Beni hayal kırıklığını uğrattın.
Güzel bir evim olsun istedim, hep aksilikler çıkarttın önüme.
Seni sevmemem için ne gerekiyorsa yapar oldun bana, bazen sokaklarda kaybettirdin kendini bana,
Çıkmaz sokaklara çıkarttın, geri geri götürdün beni.
Sen hiç kıymetsiz olmak nedir bilir misin?
Hiç özlenmemek?
Hatırlanmamak?
Adını söyleyememek?
Söylemeye çalışırken hıçkırıklara boğulmak ya da yutkunamamak..
Ben bunları çok iyi biliyorum.
Benim için diğer günlerden hiçbir farkı olmayan bir gün bugünde.
Nerede eskilerin o, dillere destan şiirsel aşkları?
Şimdilerde “çıkmak” diyorlar beraberliklere. 3 gün çık,gez toz; dördüncü gün herkes kendi yoluna
Bunların nesi aşk?
Söylenmesi gereken o kadar çok şeyi o kadar kısa zamanda tüketiyor ki insan,
Eskiden sevdiğinden bir haber alabilmek için günlerce postacı yolu beklermiş insanlar…
Bazıları kekremsi sever,
Ettik mi yürümeye devam?
Ettik diyelim.
Sonra?
Sonra ne olacak ki?
Bekleyelim de görelim...
Hayatınızda önemli diye sınıflandırdıklarınızın yerlerini değiştirmeyin sonra dengeler bozuluyor.
Ama terbiye sınırları içinde kalalım, peki sınırlar nedir kime, neye göre?
Kim, kimle, nasıl, nerede?
Şaka olmalısın bence, ama güldürmüyorsun.
Nasıl şaka bu?
Bahanelerin olabilirdi elbet, ama bu kadar saçmalayacağını tahmin etmezdim, edemezdim.
Bir şey diyebilir miyim?
Sus kapa çeneni!
İşte yine oluyor..
Hep susturuyorsun beni!
Bazen kendimle dalga geçmeye bayılıyorum, hiç kimseyle bu kadar eğlenceli olmuyor..
16 ay geçti üzerimden..
Ne 16 yıla denk,
Ne de 16 asır'a,
Sonsuz gibi geliyor…
Sensiz geçen her saniye öyle.
Acemilik miydi bizi bitiren?
Sana sıkıcı bir hikaye anlatmamı istermisin?
Cidden çok sıkıcı ve hüzünlü.
Eminmisin?
İçinde aşk, kin,ihanet, şehvet, hüzün, intikam ve aldatma var!
Bunların arasında güzel bir şey yok mu?
Tabiki var.
Hıçkıra hıçkıra ağlamak geliyor bu akşam içimden, ama boğazımda bi düğüm engel oluyor bana...
İçime içime akıyor yaşlar, içimde bişeyler parçalanıyor hissediyorum...
Ne kadar güçlü olsanda engel olunmuyor bu içimdeki sızıya. Bir tek sen durdurabilirsin bunu, ama yoksun olsanda durdurmazsın canımı acıtmayı, çünkü sen canımı acıtmayı sevdin beni deil her seferinde alttan almadan düşünmeden irdelemeden yaktın bu canı.
Ben bu canı sana emanet ettim sonuna kadar bana verdiğin her zarar kendineydi aslında farketmedin...
Yıprandık hemde çok...
Tükettik kısacık zamanda, artık tükendi biliyorum yuvarlanıyoruz aşağıya.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!