1749'da Frankfurt'ta doğdu. 1765-1768 yıllarında Leipzig'de, 1770-1771'de Strasburg'da hukuk öğrenimi gördü. İlk gençlik yapıtı olan ve romantik akıma özgü özellikler taşıyan Goetz von Berlichingen'i 1773'te tamamladı. 1773-1775 yılları arasında Faust'un çekirdeği olarak kabul edilen Urfaust adlı yapıtını tamamladı. 1774'te Clavigo, 1775'te Stella adlı oyunlarını yazdı.
1775'te gittiği Weimar kasabasını yıllar içinde bir kültür kenti yaptı. Goethe, yaşamının 60 yılı boyunca ünlü yapıtı Faust üzerinde çalıştı. Yaşamının son günlerinde bitirdiği Faust, Dünya Tiyatrosunun en önemli yapıtlarından biri sayılır.
Dünya edebiyatının en büyük yazarlarından biri olan Johann Wolfgang von Goethe, yalnızca edebiyatla değil eğitim, doğa bilimleri ve felsefe de içinde olmak üzere pek çok konuyla yakından ilgilenmiştir.
Frankfurt am Main'de doğan Goethe'nin anne babası varlıklı ve aydın insanlardı. Evlerinde zengin bir kütüphane ve değerli bir resim koleksiyonu vardı. Wolfgang ve kız kardeşi Charlotte bu evde büyüdü. Aydınlanma Çağı'nın düşünceleriyle yetiştirilen Goethe küçük yaşta Fransızca, Latince ve Eski Yunanca öğrendi. O yıllarda Fransız işgali altında bulunan Frankfurt'ta sergilenen Fransız tiyatro topluluklarının oyunları küçük Wolfgang'ı çok etkiledi ve Fransız Edebiyatı'na ilgi duymasına yol açtı.
18 yaşına gelince babasının isteğine uyarak hukuk öğrenimi için Leipzig'e gitti. Orada dönemin sanatçıları, edebiyatçıları ve arkeologlarıyla tanıştı. Eski Yunan sanatına hayranlığı bu sıralarda başladı.
Gözlerini kullanmayı, bir insana veya nesneye bakıp geçmek yerine onu görüp tanımayı ve anlatmayı öğrendi. Başladığı işi en iyi şekilde yaparak sonuna kadar götürmek gibi bir özelliği vardı. Leipzig'e gittikten üç yıl sonra, 1768'de büyük bir hastalıkla evine dönmek zorunda kaldı. Evde kaldığı iki yıl boyunca simya ve astrolojiyle iigilendi.
1774'te yazdığı ilk romanı Genç Werther'in Acıları (Die Leiden des jungen Werther) gerek anlatımı gerek duygularının coşkunluğu ve çağdaş gençliğin duygu ve düşüncelerini yansıtmaktaki başarısıyla evrensel bir üne kavuştu. Bu romanla Alman Edebiyatı'nda Coşkunluk Akımı olarak bilinen yeni bir çığır açıldı. Bu yıllarda ilahiler, kısa ama özlü pırıl pırıl şiirler yazıldı.
Goethe 1775'te Weimar Dükü Karl August'un çağrısı üzerine Weimar'a gitti. Dükün özel elçilik danışmanı olarak maden ocaklarını ve sulama projelerini denetlemekten küçük Weimar ordusunun askerlerinin üniformalarını seçmeye kadar her türlü işle uğraştı. Weimar'da tanışıp aşık olduğu Charlotte von Stein, Goethe'yi her yönden etkiledi. Ondan aldığı esinle çok güzel şiirler ve baladlar yazdı. Iphigenie Tauris (Iphiginei auf Tauris; 1787) ve Tarquato Tasso (1780-1787) adlı yapıtlarındaki kadın kahramanlar, Charlotte von Stein'den izler taşır.
Goethe, 1786'da Weimar'dan ansızın ayrılarak İtalya'ya gitti. İtalya onun için bir kaçış ve yeniden doğuştu. Duygusal ve sanatsal geçmişinden koparak kendini yenilemeye kararlıydı. İtalya'da ilk kez Eski Yunan ve Roma sanatını yakından tanıma olanağı buldu. 1794'te yazar Friedrich von Schiller'le yaşam boyu sürecek bir dostluk kurdu. Goethe ve Schiller'in dört cilt tutan mektupları Alman Edebiyatı'nın bu en verimli dönemine ışık tutar. Her iki yazar da dostluk yılları boyunca verdikleri ürünlerle, Alman Edebiyatı'nda Klasik Dönem'in önde gelen temsilcileri oldular. Goethe'nin 1770'te başlayarak yaşamının son yıllarına kadar yazmayı sürdürdüğü Faust (Goethe) adlı oyunu, yazarın baş yapıtı sayılır. 1824'te ilk bölümü çıkan özyaşamöyküsünün ikinci bölümü Wilhelm Meister'in Seyahat Yılları (Wilhelm Meisters Wanderjahre) 1829'da yayımlandı. Goethe toplumsal ve teknolojik ilerlemeye, insanlık erdemlerini yadsımadan doya doya yaşamaya inanıyordu.
Eserleri
Drama
Sevgilinin Keyfi (Pastoral) -(Die Laune des Verliebten) , başlangıç 1768, yayın 1806
Suça Katılanlar (Komedi) -(Die Mitschuldigen) , başlangıç 1769, yayın 1787
Demir Elli Götz von Berlichingen (Drama, çeviren: Ahmet Adnan,1933) - (Götz von Berlichingen mit der eisernen Hand) ,1773
Ein Fastnachtsspiel vom Pater Brey, 1774
Jahrmarktsfest zu Plundersweilern, 1774
Götter, Helden und Wieland (Piyes) , 1774
Clavigo (Trajedi) , 1774
Egmont (Trajedi) , başlangıç 1775, yayın 1788
Erwin und Elmire (Müzikal piyes) , 1775
Die Geschwister. Ein Schauspiel in einem Akt, 1776
Stella. Ein Schauspiel für Liebende, 1776
Der Triumph der Empfindsamkeit (Dram) , 1777
Proserpina (Monodram) , 1778/1779
Iphigenie auf Tauris (Drama) , düzyazı 1779, yayın 1787
Torquato Tasso (Drama) , başlangıç 1780, yayın 1790
Faust. Bir Fragman (Faust. Ein Fragmant) , 1790
Büyük Cophta (Komedi) - (Der Groß-Cophta) , 1792
Yurttaş General (Komedi) - (Der Bürgergeneral) , 1793
Faust. Bir Trajedi (Faust’un ilk bölümüne uygun-çeviren: Seniha Bedri Göknil, 1935) / (Faust. Eine Tragödie) , başlangıç 1797, bu başlık altında ilk olarak 1808 yılında yayımlandı.
Muhammed, Voltaire’in Trajedi Çalışması ve Çevirisi (Mahomet, Übersetzung und Bearbeitung von Voltaire) , 1802
Die naturliche Tochter (Trajedi) , 1803
Pandora (Piyes) , oluşum 1807/08, yayın 1817
Faust 2 (Faust’un 2. bölümü) , 1832
Roman ve Öykü
Genç Werther’in Acıları (Mektup roman, çeviren: Nurullah Ataç, 1930) - (Die Leiden des jungen Werthers) , 1774
Wilhelm Meister’in aktörlüğü, rejisörlüğü ve sahne şairliği (Roman) , başlangıç 1776, yayın 1911
Alman Göçmenlerin Sohbetleri (öykü) - (Unterhaltungen deutscher Ausgewanderten)
Öyküler (Novelle) , başlangıç 1797
Wilhelm Meister’in Seyahat Yılları (Roman) - (Wilhelm Meisters Wanderjahre) , başlangıç 1777, yayın 1821
Gönül Yakınlıkları (Roman) - (Die Wahlverwandschaften) , 1807
Destan
Reineke Fuchs (Fabl) , 1794
Hermann und Dorothea (Destansı şiir, altı vezin ölçümlü) , 1798
Şiir
1771 Mailied
1774 Prometheus
1774/1775 Vor Gericht (Şiir)
1777 An den Mond
1782 Gürgen Kralı (Balad, çeviren: Musa Aksoy) - (Der Erlkönig)
1797 Hazine Avcısı (Balad) - (Der Schatzgräber)
1799 İlk Cadılar Bayramı (Balad, Felix Mendelsohn Bartholdy tarafından, Soli, Koro ve Orkestra eşliğinde bir Kantat olarak bestelenmiştir.)
1815 Totentanz
1822 Dem aufgehenden Vollmonde (Şiir, Dornburg 25 Ağustos 1828)
Şiir Koleksiyonları ve Epigram Derlemeleri
Roma Ağıtları (çevirmen: Ahmet Cemal, yayın 1996) - (Römischen Elegien)
Venezianische Epigramme, 1790
Xenien (Epigram, Friedrich Schiller ile ortak) , yayın1796
Doğu-batı Divanı (çevirmen: Senail Özkan, 1948) - (West-östlicher Divan) , yayın 1819, gelişme 1827
Estetik ve Felsefe Çalışmaları
Maximen und Reflexionen, 1833 (ölümünden sonra yayımlanmıştır.)
Über den Dilettantismus (Fragman, Friedrich Schiller ile ortak) , 1799
Über Kunst und Altertum (6 Cilt, Johann Heinrich Mayer ile ortak) , 1816–32
Doğa Bilimi Çalışmaları
Über den Granit, 1784
Über den Zwischenkiefer der Menschen und Tiere, 1786
Beiträge zur Optik (Deneme, 2 Cilt) ,1791/92
Renk Teorisi (Tez) - (Zur Farbenlehre) , 1810
Otobiyografi Çalışmaları
Hayatımdan. Edebiyat ve Hakikat (Otobiyografik Çalışma, 4 Cilt) - (Aus meinem Leben. Dichtung und Wahrheit) ,1811–33
İtalya Seyahati (Gezi Yazısı, çevirmen: Göknil Seniha Bedri, 1955) - (İtalienische Reise) , 1816/17
Kampagne in Frankreich (Rapor) , 1822
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
..
Aman söz etme bana, renkli kalabalıklardan,
Onları görür görmez, ruhum kararır...
.. ışığın diyorum .. kırılıp düştüğü yerden geliyorum ..
...
Gün boyunca ay ışığını bekliyorum, Sonra da akşam, odamdan çıkamıyorum. Ne uğruna uyandığımı, Ne uğruna uykuya yattığımı bilmiyorum.
..
..
Fırtınadan sonra açan güneşe, suskun gecedeki aya benziyordu yüzün, rüzgarın uğultusu dindikten sonraki deniz gibi sakindi yüreğin...
..