Kırılgan bir çocuğum benim kalbim öyle. ....... Aslında yüreğim cam kırıklar dolu ve çok kırık bütün bu duyğularıdan öyrendim kırılgan gönlüm ne biliyormusunuz başım dağ saçlarım kar. ............ gözyaşlarım mücehver saklıyorum kimse görmesin diye. Bir yanım gül ağacı bir yanım buz kırılgan bir çocuğum hiç büyümedim. Sakladım saklardım kırılgan gönlümü. .yüzümde gülüş ruhumda kırılmış kırılgan bir ruh saklı kırılgan bir göz gözde saklı yaş. ......... yaşta saklı gizlediğim özlemlerim saklı. Kırılmış kırılgan bir kara gözlü siyah saçlı saklı gönlü gözü sözü ruhu kalbi kırılmış kırılgan kuru dalar gibi. Kırılgan kırılmış bir çocuğum kalbim dağlar kadar büyük de kırılmış kırılgan kırık gönüller anlar.
Uçsuz bucaksız gelincik
Tarlası
Mavi gökyüzü güneş
Vurdukça narin gelinliklere
Kırmızı reklerini daha canlı
Yansıtsın
Küçük dünya biri bana sen küçük dünyan da yaşıyorsun, sen kimsin evet, ben insanım bu söz canımı çok yakmıştı. Hayatım sanki bir evin içinde üç kişilik bir ailem annem babam ve ben , de hiç dostumuz komşuları mız. Yok gezmemiş ve hapis yaşıyormusumda ona mutaçım gibi. Sözleri bir tokat gibi. O insanın sözü hiç unutamadığım bir cümlesi asla unutamam konuşuyorduk ben ne güzel çocukların var. Çok şanslısın dedim,keşke benimde olsaydI, bana dönüp yapsaydın demesi üzerine beni üzerime dağlar. Çöktü yıkıldı,altında kaldım insan oğlu çok acımasız bir tokatı ve acıların acısı nı yaşatı hiç unutamam bu sözleri ben çocukları vardiye onure derken beni yerin dibine batırdı. Hoş görlüyüm derdi empati yaparım derdi . Nasl bir insadın anlamadım. İnsan Oğlu
Hayallerim uzun Kumsal mavimi
Mavi deniz Kum ve sıcak güneş
Kumun üstünde ayak izleri..
İki el ele tutmuş sessizce
Beraber yürüyorlar.
Sadece kalplerinin sesleri
Siz hiç kuşsesinde uyandınızmı. Ben uyandım bir kuşlar birde ben ve kocaman yanlızlık, kuşlar oynaştıkca uştukca beraber bir yanlızlık türküsü olur.....
İçimdeki yanlızlık kuşlar yuvalarını ördükce gönülden gönüle olmak ister gönül ama yanlızlık şiir olmuş şelaleler gibi akar saçlardan siz hiç kuş sesinde uyandınızmı bir an çok neşeliyle uyanırsın. .....
Kuşlar çicekten taç yapmış senin başına taçı koyarken uzaklardan yüreklere dokunan bir ney sesi duyulur neyin sesi seni umudunu kaybetmiş gönüller diyarına götürür. ...
Eylül de, hazan
Düşer yapraklara
Sararır solar, hazanın
Tüm rekleri bir bir, dökülür .
Yaprak yaprak, kara
Mutluk ne kalabalıklar içinde
Gülen suratımı ya gözlerimi.
Gözler gülüyormu ona bakmak,
Gerekir.
Aslında çok basit mutuluk bir,
Bir içten söylenen söz mü. ...
Bir kasaba düşünün küçük şirin evler
Yeşilikler içinde etrafı heybetli dağlar.
Dağlardan gele nazlı nazlı akan dereler , birleşerek kocaman göl.
O kasabanın insanları dağları gibi
Heybetli görünümleri ama yufka gibi
Gönüleri, merhamet şevkat insanlık
Mum ışığı . Ne nede nasıl. Acıları ortaya çıkarır. Mum ışığı gecenin. Karanlığında. Bir ışık, ışığın içinde mum. Mum ışığı ey gece. Sana ışık yaktık ama yine. Acıları saçtın etrafa. Yine yanlızlığımı vurdun. Yüzüme. Varsın yanlızlık dağları. Üstüme gelsin içinde. Fırtınalar acı boran vurdu. Yüzüme vur sende vur . Aşk ne sevda ne. Emekmi değer vermek mi. Elinde kalmış kurumuş güller. Mum ışığı vurdu yüzüme. Vurdukça mum titredikçe yanarken. Yüzümdeki görüntü cama. Yansıdı baktımki camdaki. Yansıyan yüzümde göz yaşı. Damlıyor damladıkca göz. Göz Yaşları papatyaya kelebeğe. Kuşlara dönüşüyor. Mum ışığında.
Bin Yıllık Çınar ağaçım. ..