Senin akranların sana benzemez,
Cennet’te hurinin timsalisin sen.
Bu dil anlatmaya kifayet etmez
Bence meleklerin emsalisin sen.
Endamın gözüme çakıldı gitmez,
Nereden bulursun bunca sözcüğü,
Şu güzel cümleyi kurana bakın! ,
İlmek ilmek nakış gibi dokuyor,
Köşede sessizce durana bakın!
Sakince duruşu etkiler seni,
Bir elinde sopa,birde yulardı,
Yarım saat gider hayvan sulardı,
Doymaz ağzı kokar,benzi solardı,
Şimdi sofrada ki aşı beğenmez!
Bağırıp dururdu adalet diye,
Yarı özgür mahkûm gibi,
Apartmanda oturanlar!
Kum saatinde kum gibi,
Apartmanda oturanlar!
Pencerede bakışırlar,
Çıktım yola kararsızım,
Gideyim mi,döneyim mi?
Kırıp dökmem zararsızım,
Elim kara yüzüm kara,
Gönlüm gider uzaklara,
Bir garip gördüm ki kimsesiz belli,
Savurup atmıştı kaderin yeli,
Pişmandı Dünya’ya geldi geleli,
Geliş o gelişti görmedim daha.
Epey debelendi yerlerde yattı,
Nedir bunca düşmanlık, nedir bu elem, keder?
Neyi paylaşmadık, elde kalan ne eder,
Fitneye fırsat verme, çıkarlar sağlamasın;
Sarılalım kardeşim, analar ağlamasın!
Gülüp oynamak alsın, yerini acıların,
Anneler gününü kabul etmem:
Yılda birgün ile anne sorulmaz!
Üçyüz altmışta bir, razımısın sen;
Yılda bir gün ile anne sorulmaz!
Daim sormalısın anne halini,
Yükün hafif olsa bile,
Yol uzarsa yorulursun!
Acı sözler sopa değil;
Dokununca kırılırsın!
İyi kötü var hayatta,
Unutmaktan korkma sakın,
Unutursun arkadaşım.
Belki yarından da yakın,
Unutursun arkadaşım.
Neler baki kaldı neler,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!