Sabahtı,uyandım
Can attığım belliydi öldürmeye ramak kala
Kendimin yazgısını
Elimdeki kalem silaha dönüştü kırıldğında
Bedenimin bugünkü gürültüsünü bastıran kırılma sesinde bir terslik hissi
Girdabımda dönen eskiye yönelen dönemeçler
Yara sıyrıklarının merasim töreninde
Nefessiz kalan ciğerlerimin ani tepkisi gözlerime
Sevgisiz kalan ellerimin kesilen boşluğu
Şah damarımın yersiz ürkütücü konuşmasında sessiz kalan kulaklarım
Kendi cinayetini isteyen satırlar
Suç üstü yakalanmamak gibi
Sürtüşmekten bıktıran ben ve iplerin daireleri
Şah damarım tekrar konuşuyor
Bir fular gibi yakışıyorlar
Tepeden tırnağa sıktıran ezgiler
Ölüm neden bu kadar yakınsın?
Ölüm neden bu kadar isteniyorsun?
39 kere ölümü çağırdın şahım
Hangi bedene yakışı kalır ki ahım
Bu çığlık bu yığınla akım
İnanılmaz bir baskıda kaldı aklım
Bugün biraz daha benden bir şeylerle
Hiçbir şeye…
Kayıt Tarihi : 4.10.2024 17:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!