Şaha kalkmış atlar dörtnala vurmuş tırmanırken sisli dağın yamaçlarına,
damarlarında hüzün akıtan feryatlarla inim inim inliyor geniş gedikleri dağların..
Özgürlüğü anlatan kuşlar cıvıldayarak konuyorken ağacın umutsuz dallarına,
dans ediyordu usul usul sen kokan rüzgarla sevişen yaprakları ağaçların..
Yukardan aşağı doğru kaynar sular taşıyan kızıl bir ırmak, santim santim ufalıyorum, direndikçe pes ediyorum, şimdi akabildiğince ak..
Yeter ki her ne kadar dimdik olsada dağ, mental olarak rüzgarın getirdiği çeşit çeşit kokularla yoğurulmaktan yorulmuş ağacın köklerine konulmuş bir dinamit gibi davranmayı bırak..
Yeter ki artık dehlizlere hapsolmuş, karanlığın okkalı tokatlarından sıkılmış, yalnızlığın dostluğuyla yoğurulmuş ruhumu rahat bırak.
Yeter ki zaman geçmişken elime, bana takatli adımlarla yürüyebileceğim umut dolu, özgür yollar bırak..
Murat AkgündüzKayıt Tarihi : 30.5.2015 11:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!