İsyan
bilirim teninde gecenin nasıl da yalazlandığını
ıslık sesinde sineme dökülür efkarın
ardından dumanı tüter
buğusunda gözlerinin esareti
kayboldukça tesiri gözlerinin
daha bir hissederdim soluğunu avuç içlerinde
gözlerin şimdi bir yabancının
uzadıkça saçlarına elleri
kar gibi olurdum altında güneşin
ki sen güneşim olma
sensizlik bir o kadar bencilce ve çaresiz
yıldızlar yenilmiş hatrı kalır ardında dolunayın
her an omzumda kırbacı hasretin
külfeti gibi yokluğunun
zifiri tadında etraf
dedim ya yokluğun bir o kadar çaresiz
ille de değince senliğe dudakları oğlanın
güneşim de küsmüş yıldızlarımda
mavisi olurdu bazen gökyüzünün
yeşili kırmızısı ve berraklığı
ve sen en renginde olurdun o an
en yerinde gönlümün
ki gidişin
nasıl da soldurdu rengini evrenin
esmeri olurdu gökyüzünün siyahı olurdu
ve sen yine en renginde ve sen
şimdi isyan derler arkadaş
kendimce ararken yokluğunda
ellerini gözlerini sıcaklığını koynunun
ve men ederken benden gayrısına yokluğunu
ki ancak onda yarim diyesim gelir yarim olasın
gayri güneşim de gitti yıldızlarım da
ve ardında bükük kaldı vuslat
deyişlerim de oldu elbet
tüten dumanlarım da kaldı geceden
ve buğusunda gözlerin
Kayıt Tarihi : 1.3.2013 06:20:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
berbat bir ruh hali saat alacakaranlık başlangıcı 05:12 gibi bir şey
![Halil Küçükbiltekin](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/03/01/isyan-492.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!