Hasreti benliğimi yakıp kavurdu,
Ne sabır kaldı bende, ne de akıldane!
Döndüm yüzümü,el açtım Mevlama...
Eyup Sabrı diledim Rabbimden Eyup Sabrı ne çare,
Birde Hz. Omer Adaleti ben biçare...
.....................................................
Düşündüm durdum yüreğime hükmedebilir miyim?
içimdeki beni susturabilir miyim?
Belki Hz.Ali bilgisiyle kurtulurum,
Mevla nin askı gibi yoğrulurum,
Pirsultan misali isyanlarımı haykırırım...
....................................................
Aşık Veysel gibi dökerim aşkımı saza,söze,şiire...
Köroğlu gibi isyan eder çıkarım dağlara.
Duymadı hiç birini benim yarenim seda neme!
Boynu bükük kaldım gurbette na çare.
Cefa ile yoğrulmadan olur mu, sefa?
işte benim sevdamda böyle bir dünyaname...
......................................................
Dünyanın çarkı böyle döne döne,
Doğan elbet bir gün ölüme gebe...
Sefada, cefada o zaman sona ere.
Haklıyı,haksızı bırak yaratana,
Mevlam düşünsün ödülü,cezayı kuluna...
Ne kadar isyan etsen de boşuna!
...............................................
Beri gel hele deli gönül beri gel!
isyan etmek sana mı, kaldı kalburhane...
Bir gün sende olacaksın toprak ana,
Döneceksin aslına muhakkak hepsi bahane...
Neden isyan edersin gönül beyhude yere...
.........................................
(17-03-2008)
Kayıt Tarihi : 31.10.2009 08:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)