Sıcağı dişleri ve düşleri terleten
Ülkemin hem güneyi hem doğusu
Ömrümün güney doğusunda
Esmer suretim değdi dünyaya
Yıldızlara aşinalığım hatta aşka sıcaklığımın varisi
Yaşlılığımın çocuk olma hevesi
Çocukluğun ve yaşlılığın ertesi
Koynumdaki goncaların nefesi
Toprak damlı evlerinde bir çay molası
Annemin yaprak sarması
İçli köfte ve salata arası
Çocukluğun kıyamet yarası
Sonra daha büyümenin çaresi bulunmadan hayal edilen,
Hayallerle dolu, hayaller ülkesi
İstanbul …
Ne de güzeldir adın…
Çok dokunur insana dalgasız bir deniz İstanbul da
Klakson sesleri arasında yakası sararmış önlükler içinde
Mavi çocuklar
İstanbul’un hüviyetidir sisli havalar
Sonra bir aşk telaşı büyüme hazzı
Gri duvarlarda anlamsız yazılar
Defter arkası kıyak cümleler
Ve fotoğraflar o kadar fiyakalı olmayacaktır,
Çünkü megapixeller arttıkça, azalacaktır gülüşlerin sadeliği
Raylar üzerinde kısa uykular
Geleceği durağa kadar saf kalanlar
Ve mesai başlangıcı
Pembe rüyaların bitişi
Bir düdük ile son bulur kısa bir arada yaşananlar...
Ve ağzında düdük şakaklarında kar
Amaç biletsiz öğrencilerle bir heyecan yaşamak değil
Ay sonu bakkalın borcunu kapatmak olan biletçi amcalar…
Ve kara gözlerine umut misafir etmiş, yorgunluğun yanı sıra misafirperver
100 simidi bitirmek niyetiyle sabahçı, elleri bereket nasırlı
Yüzü esmer,bahtı esmer, çoğu doğuştan buralı
Aslını unutmuş ne çocuk olma nede büyüme telaşı
Simitçi Çocuklar…
İstanbul’un hüviyetidir sisli havalar
Herkesin cebinde bir tutam umut biraz tütün kırıntısı
Yüzler utangaç, hayaller safran sarı
Ve hiçbir şey eritemeyecek çocukluğumuzda bu koca şehre yağmış olan karı
Sonra aşk telaşı, şiirler olmamış sevgililere
Avuçlarına hohlayan üşümekten ziyade
Tutulacak diye bir ay parçası tarafından
Sıcak olsun eller hesabı,
Arkadaşıyla ortak kullandığı ağır parfüm kokusuyla
Emanet olmasına rağmen kıyak bir ceket ile
Parkta çok önceden rezerve edilmiş
Kıç donduran bank üzerinde
Elele tutuşmuş, üşümelerini birbirlerinde saklayan
Sevdalılar…
İstanbul’un hüviyetidir sisli havalar
Ağız dolusu yalanlar
Umut edenler öldü umutsuzdur geriye kalanlar
Kızgın, ağzında küfür dolu naralar
Anlaşılmaz bunca şeye rağmen İstanbul’a duyulan aşklar
Ülkemin güneyinden ve biraz da doğusundan doğdu bu cümleler
Belki bir daha hiç güneydoğusu olmayacak ömrümün
Lakin İstanbul kadar fiyakalıdır sevdası gönlümün
Ve gönülden süzülür bu yazılar
Bilirim İstanbul’un hüviyetidir sisli havalar
Biraz sis, biraz aşk, biraz sitem, biraz telaş, biraz İstanbulludur bütün yazılar…
Leadri LeadriKayıt Tarihi : 17.7.2018 19:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İstanbul
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!