İstanbul'da Bizans kalıntıları

Bizans kalıntıları, yok olmaya meyletti
Bir divane konuşmuş, beni böyle söyletti
Tarihe saygısızlar, beni isyan eyletti

Üzgünüm çok kızgınım, ah İstanbul, İstanbul,
Dostun düşmanın çoktur, nerden baksan hastan bol

Tasviri mümkün değil dünün başkadır senin
“Dün dündür” demem, ancak günün başkadır senin
Medineden müjdesin, yönün başkadır senin

Sana çok göz koyan var ağlarsın Kıbrıstan bol
Göz koyalnar bilsin ki onlara kabristan bol

Alay konusu oldu, bütün ananelerin
Ayaklar altındadır eski şahanelerin
Yarasalar baykuşlar, doldu viranelerin

Kalmadı eski neş’en, yoktur sende yas’tan bol
Böyle mi olacaktı, kime kaldın İstanbul?

Fatihin fethettiği, övülmüş şehir iken
Güllerin hep yolunmuş, geride kalmış diken
Kozmopolit hâl almış, ne ırk belli ne köken

Kahpe ararsan çok var, sayılsa Paristen bol
Evliyalar diyarı, ne bu hâlin İstanbul

Mikdatî der bu halin, beni ağlatır her an
Eserler yağma oldu, vakıflar kaldı viran
Evliyalar şehitler, bizden beklerken Kur’an

İçinde kemik sızlar, garip mezaristan bol
Ben senin bu haline ağlıyorum İstanbul