Bugün seni yaşamak için çıktım evden İstanbul,
İlk durağım Beyazıt;
Darülfünûn'dan içeri giriyorum,
Karşımda binlerce anı öğrenci telaşı.
Kapalı çarşıda kayboluyorum,
Bir de bakmışım karşımda deniz,
Astsolist nefesinde bir martı,
Bir başka karşılıyor beni iskele meydanında.
Sirkeci'de tren düdüğüyle irkiliyorum uyanıyorum,
Gülhane parkında el ele tutuşan çiftler,
Gözlerimden yaşlar geliyor yüreğim dalgalanıyor.
Ecdadın muhteşem eserleri dizilmiş yanyana,
Benim geçmişimde leke yok diyor Topkapı Sarayı
Kapıları ardına kadar açık.
Sonra iki nur tanesi iman mabedi,
Aşığı ediyor bakan yürekleri kendilerine,
Biri Sultanahmet, diğeri Ayasofya Camii,
Hemen gözlerimi yumuyorum geçmişe gidiyorum;
Yüreklerde arıtılıp Allah'a uzanan duaları duyuyorum.
Boğaz bir başka güzel oluyor baharda,
Bense yüreğimi arıyorum erguvan ağaçlarında
Sonra laleler aşık yüreğimi teslim ediyor
Beylerbeyi Sarayın'da.
Attığım her adım tekrar yüreğimi dalgalandırıyor,
Ve yine kaybediyorum yüreğimi Balat'ın dar sokaklarında,
Bir Ahşap konağın balkonundan mendil düşüyor yere Beyoğlu'nda,
Hemen uzatıyorum sahibine o an o gözlerdeki mavilikte;
Boğuluyorum!
Bir viranenin sesini duyuyorum Altın Boynuz Haliç'te,
Sevdiğini Yitirmiş Pierre Lottie'nin ağzında dertli türküler,
Yasa boğuyor Eyüb'ü.
Derken aşağılardan sesler geliyor
Eller açılmış uzanmış semaya yaradana dua ediliyor,
Eyüp Sultan türbesinde yalvarış var alemlerin sahibine.
Ezan-ı Muhammedi bir başka güzel geliyor kulağa İstanbul'da,
O an yaradan özenerek yarattığı bu şehire nazar ediyor!
Atlıyorum bir vapura, Üsküdar'dayım
Kız Kulesi sırtını dönmüş güneşe,
Güneş kıpkırmızı adeta ışığından utanmışcasına,
Bu şehirin evrene yaydığı nurdan ötürü,
Ah İstanbul bu kadar güzel olmak zorundamısın,
Güzelliğin aşığın olan bu yürekten en büyük götürü! ..
Kayıt Tarihi : 30.4.2006 12:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!