Ben aşkımı hep İstanbul'a fısıldarım,
O susarken,O bağırırken sokaklarında...
Ben onun bitmez dertlerini dinlerim,
O da benimkileri dinler orada burada.
Bir de geceleri gökyüzünü seyrederken ben,
Yıldızlar kıskanıverir Ay dalgalarla dans ederken!
Ve sonra öyle yıldızlar terk eder ki bu kenti…
Sevenlerin gözleri artık konuşmadığında,
Başlar İstanbul’um hüngür hüngür ağlamaya,
Sancılanır deniz boğazına yapışır Boğaz’ın
Nereye koşacağını şaşırır Ortaköy’de rüzgar,
Sonra siler gözyaşlarını İstanbul,unutur,susar…
Ben aşkımı hep İstanbul’a fısıldarım,
O susarken,O bağırırken sokaklarında…
Otururum Çamlıca’da tekerleklerin unuttuğu bir tepeye,
Bakışırız bu şehirle saatlerce seve seve.
Görürüm Kız Kulesi’ni naz yaparken denize,
Sonra Güneş utanmaya başlar ağır ağır,
Bu şehrin yanakları nasıl da tatlı tatlı kızarır!
Rüzgarın en deli pembesi dağıtır Beyoğlu’nun saçlarını,
Ama düşmüşse sevdiceğin kalbine zalim bir üşüme,
Isıtamaz artık o zavallıyı İstiklal’in kucağı bile…
Başlar o an delirtmeye bu esmerleşen şehrin sarışın ışıkları,
Mürekkebini bol tutar acı,yazarken bu şehre adını!
Ben aşkımı hep İstanbul’a fısıldarım,
O susarken,O bağırırken sokaklarında…
Bazen İstanbul’um öyle şirin güler ki,
Ne Paris’in Ne de Londra’nın vardır öyle gamzeleri…
Bazen de hiçbir yer bu kadar üzgün sallamaz elini
Sefertaslarında umut taşıyanları götüren gemilere…
Dönüp derim İstanbul’a n’olur sen de gitme,kal diye.
Eğer bir gün gidersen,beni de yanına al diye.
Adım sonra ya acı olur ya siyah ya da her ikisi de!
İşte İstanbul benim aşkımı fısıldadığım yerdir,
Şiirim bir İstanbul,İstanbul’um bir şiirdir!
Kayıt Tarihi : 29.4.2005 12:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ne Paris’in Ne de Londra’nın vardır öyle gamzeleri…
Bazen de hiçbir yer bu kadar üzgün sallamaz elini
Sefertaslarında umut taşıyanları götüren gemilere…
Dönüp derim İstanbul’a n’olur sen de gitme,kal diye.
Eğer bir gün gidersen,beni de yanına al diye. ...çok hoş dizeler..yüreğine sağlık...hoşgeldin..
cenk aksal
TÜM YORUMLAR (2)