İstanbul Şiiri - Hasan Lapanta

Ne gidenler ne gelenler seni sende bilir
Yağmurlar her özlemi ancak sende eritir
Erguvanlarla kızarır mahzun bakışlı güzeller
Ve deniz gökle ancak bu kadar güzel birleşir.

Aşıklar şairler sokaklarında dolaşır
Baharlar sonbaharı, yazlar kışı kıskanır
Her renk kendini boğazın aksinde tanır.
Maviyle yeşil ancak bu kadar yakışır.

Yorgunluk çöker her akşam surlarına
Yıldızlardan selam var Rumelihisarına
Yeşiller sinmiş doyasıya yıldız sarayına
Yahya efendi dergah kurmuş tam ortasına

Akşam olup gölgeler uzadığında
Sular pırıl pırıl parladığında
Güvercinler buğdayları topladığında
İstanbul’un tadı demlenir dudaklarımda

Eski bir hançer girmiş bağrına
Altın boynuz ne de yakışmış gerdanına
Hüzzamlar hicazlar beste olmuş sana
Yaşadıkça varılır İstanbul’un tadına

Mehteran sesleri gelir hala ufuktan
Yiğitler hüzünlü bakar etrafa
Ayasofyam mahzun görünüyor uzaktan
Bu kızıl renk yakışmış duvarına

Galata kulesi tepeden bakar İstanbul’a
Kız kulesi denizden
Rumeli feneri kesmiş ufukları
Kutlu haber bekliyor gibi bir yerden

Yosun kokuları balıkçıların gömleğinde
Balık ekmek galata köprüsünde
Kumruların telaşı yeni camide
Gönüllere ferahlık katar seninle

Yudum yudum akar kemerler
Ağlar çekilir her sabah denizden
Tevbe istiğfar çeker veliler
İstanbul İstanbul bakar bu şehir

Martılar bağrışır balık peşinde
Aşıklar aşkı seninle hissetmekte
Peri kızı bir yamaçta mor çiçekte
Arıyor gizemini geçmiş günlerin

Sırlar giz içinde bu şehirde
Gizem kanatlarını açmış her köşede
Sevgililer en kutlu yerlerde
Aşklarını yaşıyor seninle

Hem şehrimsin hem anadolum
Bir yanın soğan ekmek kokar
Bir yanın lüks ve şöhret
Bir yanın türkü kokar İstanbul’um

Tarih yaşanmışta bitmiş mi sende
Başka bir yerde mi yaşanır bu günler
Sokaklarında gezerdi Akşemsettinler
Çoktandır bekliyoruz nerde Fatihler Selimler

Ruhlar kararmış benlik ve nefisten
Sahnelerde oyunlar hep gafletten
Alkışlar şak şak inliyor her yerden
Haber yok ne izzetten ne şereften

Herkes göz dikmiş İstanbul üstüne
Bu ne mukaddes toprakmış böyle
Bizans fethedileli asırlar oldu amma
Mirası hala devam etmekte

Güven olmaz derler havasına
Kimisi altın der toprağına
Sana gönül gözüyle bakmaya
Doyamadım İstanbul