İstanbul, seni anlamak çok zor.
Hem seninle, hem sensiz yaşamak gibi bir şey.
Ya da hem sevip, hem sevememek gibi.
Sevdan kadar, yaşamak güzellikleri
Ya da sana sevdalı olmak
Sende bulmak kendimi.
Bilmiyorum, seni sevip sevmediğimi yine de
Nazlı bir sevdalı gibisin bazen
Önce, acımasızlığınla çıkıyorsun karşıma
Sonra kızıyorsun, sana sitemlerime.
Ufuklarında kaybolmak bir sabah
Seyretmek seni, doyuncaya kadar
Vapurlarınla çıkmak uzun seferlere
Sularında görmek kendimi.
Ama içinde, bir noktan kadar
Sana sahip olamamak
Kaptırmak yaban ellere
Güzelliklerini çaresizce.
İstanbul harcattın mı kendini yoksa?
Paha biçilmez güzelliklerini, ucuza.
Oysa seni almak için ne canlar,
Ne mallar harcandı İstanbul.
Kıymetlerini, kıymetsiz yapmak isteyenlere
İzin mi vereceksin İstanbul?
İstanbul, seni önce acıttılar
Sonra acılar şehri yaptılar
Değerlerini ne çabuk unutuyorlar.
Seni bu hallere düşürenlere
Bir cevap vermeyecek misin?
Dalgalarında, yok oluyor üzüntülerim
Sende kendimi buluyorum
Ufukların, ufuklarım kadar geniş
Uzanıyorum, ulaşmak istercesine.
Seni kazanmak
Sadece bana mı zor?
Yoksa bütün sevdalılarına mı?
Bağrındaki sevdalılarına
Kilitleri aç İstanbul…
Seni sevmek için, geldim bağrına
Sensiz yaşatmak istiyorlar seni
Ama, inadına seni istiyorum ben
Yani sendeki mânâyı, müjdeyi,
Sende yatan canlar dolusu ümidi
İstiyorum İstanbul.
Asırlar dolusu hasretle
Bekliyorum İstanbul…
(İstanbul,2003)
Kayıt Tarihi : 25.4.2005 16:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
sevgiler...
TÜM YORUMLAR (2)