Bir düş gördüm uçuyordum
Gökyüzünden bakıyordum
Yıldız kaydı sanıyordum
Parçalandım neden annem?
Anlat annem, anlat annem
Gün olur ışık;
Bir damla şiir yüreğimde.
Gün olur ateş;
Şiirin mahreminde.
-Gün olur yanmak,
-Gün olur hüzün
Ahh dost...
Bugün yine sıkıntılar küllendi yüreğimde
Bir damla şiir ol,
Ak;
Damla ki yüreğim rahatlasın.
Zemherinin son çırpınışları
Ayaz vurmuş bu gece gene
Sokaklar sessiz ve soğuk,
Hüzün yüklü kaldırımlar.
Karakış hükmünün zirvesinde.
Elmas gibi sert ve keskin,
Saplanmış yüreğime hasret
Bıçak misâli.
Estikçe rüzgâr,
Geçtikçe zaman,
Derinleşir yarası.
Kanar sessiz sedâsız
Bana bir masal anlat
Bilinmeyen diyarlardan olsun
Sınırsız sevgilerle dolu,
Kavgayı unutmuş insanlarla.
Yasaklar, tabular yıkılmış,
Düşlerimin rengini yitirdim
Umarsız gecelerin kaldırımlarında.
Bir nefes çekmekmiydi mavi?
Tiner kutuları içinde saklı.
Kalbur yüzlü tenekede dans eden alevler,
Yüzüme yansıyan sıcaklığı mı sarı?
Maden işçisiyim
Ayaz kış gecelerinde çocuklar üşümesin diye
Dağları delerim ben.
Derinlerinde
-Her adımımda,
-Seher vakti,
-Deniz kıyısın da
-Takalar arkasından
Balıklara pike yapan,
-Mehtap ile
Sevgililere seranat ceken
Tek bir gonca gül
Neler, neler anlatmaz ki
Sevgiliye.
Sıradan bir gün,
-Yeter mi bu sevgiye?
Yürekler yakan,
mavinin umut olduğunu unuttuğumuz an başlar
sarı rengin zaferi! ! !
rengarenk uçurtmalarla yüklü maviliklerde kalın
sevgiler.......