Elin elimdeyken okuduğum şiir
Yüzünü ışığıyla yıkarken
Kayınca ürpertilerle
Boynunun saydam ipeğinden
Beyaz, hülyalı göğsüne
Usulca uyanır memelerin
Yol nedir yol?
Karlı bir kış günü, bir otobüste
Tek arkadaş olarak yanında yalnızlığın
Yol nedir yol?
Yol umuttur çocuğum
O gün, her zamankinden erken kalkmıştım
Yüzümü yıkadım, simsiyahtı su
Simsiyah parlayan aynada
Sakin, saçımı taradım
Giyindim, pencereyi açtım, gök simsiyahtı
Elime, geceden bilediğim bıçağı aldım
Hıncı tanıdım ben artık
Öfkeyi tanıdım
Şiirim tanıdı kendini
Kelimelerin güneşli ve doğurgan yüzünü
Tanıdı şiirim
Madem doğmuşuz bir kere
Yaşadığımız belli olsun bari
Diyedir yazdığım bunca şiir
İsterdim, kalsın benden de
Bir şeyler bu dünyada
Bir kelime, bir hece
Usul, sessiz arkadaşım benim
Özledik seni
Susarak söylerdin çoğu şeyi
Konuştuğunda da yeri gelip
Usulca havalanır sözlerinden
Yumuşacık konardı sohbetimize
Uyumsuz serseridir benim adım
Tarihe öyle geçeceğim
Kırlara kaçarım sıkılınca mesela
Ama kırı değil, uçurumu seyrederim
Sigara tutarlar, canım istemez
Bir zamanlar öyleydi
Diyelim duruyordun bir ağacın yanında
Kış oluyordu diyelim, tek yaprak olmuyordu dallarda
Şimdi kimse inanmaz buna ama
Çiçekle donanıyordu ağaç bir anda
Kuşu bile oluyordu hatta
Şiir uçurumdur
Ve çiçekten bir köprü
Geçer üstünden
Gerçeğin kıyısına uzanan
Düş kıyısından
Bir bıçak edin artık kendine
Bırak avutmayı bedenini
Ucuz zehirlerle, alkol vb.
Balkırken ölümün çelik dikeni
Bir bıçak...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!