Neşeyle, giriyorum ilk derse.
Gözleri parlıyor,
Sanki bir çiçek Ayşe.
Hemen kendini gösteriyor,
Kıpır kıpır,
Pırıl pırıl bir Adnan.
Günaydın çocuklar, dedi gülerek
Güldü yüzlerimiz, kalpler sevindi
Gür sesiyle, gönülleri delerek
Önler düğmelendi, başlar eğildi.
Bahçıvandı, has bahçeye yürüyen
Küstüm artık sustum
öyle birdenbire değil
alıştıra alıştıra
göstere göstere susturdular beni
Gülüm gülüm dediklerime
bir tanelerime
Karamsardım gençliğimiz hakkında,
Hatta biraz yazıp, attım tuttum da,
Şahlandılar birden gezi parkında,
Öpüyorum gençlik, hep gözlerini.
Dostlarıyla gelip aldı Taksim’i
Tanıdığımda,
Sanki bir ceylan yavrusu,
Kara yüzlü, güzel gözlü,
Gülünce dünyamı aydınlatan,
Melekler kadar nurlu,
Uğurlu mu uğurlu,
Git buralardan sen git,
İstemiyorum daha fazla canımın yanmasını.
Al götür sevgini de
Çarp yerden yere.
Topla bütün yalanlarını, gülüşlerini
Tak takıştır, yakışır eteklerine.
Sürdün mü bir zamanlar
gözlerine sürdüğün o karayı hayatıma?
Tükürdün mü şimdi
koklayıp da öptüğün fotoğraflarıma?
Sürdü mü o sonsuza dek
aşığınım dediğin aşk?
Helal olsun gülüm sana,
Yok başka diyeceğim.
Yansın, kavrulsun aşkınla,
Şu kör olası yüreğim.
Kal sen kendi dünyanda,
Ben cefamı alıp, gideyim.
Arkadaşım, dert yanıyor durmadan,
Adam gibi, liderimiz yok diye.
Özlüyorum Atatürk’ü ta candan,
Neden çıkmaz, O’nun gibi, yok niye?
Senden sonra, rezil olduk dünyaya,
Yolum düştü, Salihli’nin garına,
Şöyle baktım, selam verdim her yana.
Oturunca taştan da sert bir yere,
Geldi şair arkadaşım yanıma.
Elinde kağıtlar, çevir de çevir,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!