Doya doya üzdün beni, dedim canın sağ olsun.
Meğer sen ne hainmişsin, bir tebessüm çok mudur?
Defterimden sildim seni, inan haberin olsun.
Ne kadar da zalimmişsin, hiç insafın yok mudur?
Yıllarımı verdim sana, yaktın yıktın öldürdün
Ölen insansa,
Daha ne olur be kardeşim?
Taşın kovuğundan çıkmadı ya
O da doğdu bir anadan
Andız gibi yerden fırlamadı ya
Onu da var bir yaratan…
Haram helal dersin ama boşuna,
Sıkı ise, haram katma aşına,
Helalliği ta musalla taşına,
Bırakırsan, doğru mudur azizim?
Dünyadaki kul hakkına ne derim?
Solun tüm renkleri,
İstanbul’da, Koca Mustafa Paşa’da,
Daracık daracık sokakların
Vardığı küçük bir meydanda.
Gövdesi kımıl kımıl,
Deniz yıldızı meydan,
Canımı yoluna adamıştım ben.
Dönemem geriye göz göre göre.
Seninle ölüme yürümüştüm ben
Lanet olsun sana, senin sevgine,
Sana adam diye, gönül verene.
Sıcakkanlıdır insanları.
küfrün bini bir para bu gün.
Yarın hep birlikte türkü söylerler.
Kuzeyi de güneyi de aynı
Kuzeyi de güneyi de canlı,
heyecanlı.
Yeter Atam yeter.
Rahat uyu sen,
Söylevin yeter.
Aldı görevi gençlik,
Artık söz biter.
Ne iyi ettin biliyor musun?
Farkına varınca sen de sevineceksin.
Beni DEDE yaptın, yeni bir rütbe,
Bir dede gitti, bir dede geldi seninle.
Ne güzel değil mi bebe?
Onarılmaz yüreğimin yarası.
Ne yapsam ne etsem boş.
açılıp kapanmıyor penceresi, kapısı.
Çok uğraştım girmen için yeniden.
üzgünüm açılmıyor,
kapalı kaldı kapısı.
Akıllı adamlar,
hem de çok akıllı.
Aldılar oraya hocayı,
ah ohla, oh pohla
yönetiyorlar ne güzel,
uzaktan kumandayla memleketi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!