Pırıl pırıl yanan yıldız,
Gözkırpıpta kayan yıldız,
Çirkeflerin yolundayız,
Halimize ağlayın siz.
Sabahları doğan güneş,
Akşamleyin batan güneş,
Çoktandır kaybetmişiz biz;
Kendimizde kendimizi..
Şaşkın şaşkın bakınırız;
Kimler yıktı bendimizi? ..
İnsan önce kendisi pişmeli der atamız,
Çiğ et karın ağrıtır yememektir yasamız.
Yaraya merhem olur az da olsa kasamız,
Yardımda helâlinden coş be şimdi gardaşım.
Hiç durmadan Erciş’e koş be şimdi gardaşım.
Kartonyapı binalar yırtılıp hepsi çöktü,
Gariban insanımı toprağa saçıp döktü.
Yaralarım taptaze kalbimi yarıp söktü,
Sel diye boşananlar yaş be şimdi gardaşım.
Hiç durmadan Erciş’e koş be şimdi gardaşım.
Derim ki bu dünyada hepimiz emanetçi,
Bâki olan bir tek Yâr, bizler sâdık hizmetçi.
Savruldukça zamanda çekingen ziyaretçi.
Enkazda görüntüler loş be şimdi gardaşım,
Hiç durmadan Erciş’e koş be şimdi gardaşım.
Sokaklar acı- figân yükselir bütün yurda,
Feryatlara kulak ver açıldı gedik surda,
Geceler pek uzundur geçmiyor soğuk burda,
Yastığımız kum-moloz, taş be şimdi gardaşım.
Hiç durmadan Erciş’e koş be şimdi gardaşım.
Asırlardır kardeşiz et tırnaktan ayrılmaz,
Umut olmazsa şayet tutunup yaşanılmaz.
Şimdi yardım etmezsek yenisi başarılmaz.
Kürsüdeki nutuklar boş be şimdi gardaşım,
Hiç durmadan Erciş’e koş be şimdi gardaşım.
İsmail Süklüm
Menfaatler çarpışır,
Dostluklar unutulur.
Hakkı iddia edenler;
Otuz köyden kovulur...
Rengin sarı,dünyan siyah;
Susmak ayıp,öt kanarya.
Seni yakan ellere vah!
Tutsaklığı at kanarya.
Demirparmak küf kokar hep,
Zikzaklar çizerek rüzgar önünde,
Mırıltı hıçkırık,sesiyle ağlar.
Bir ömür bitişin son nefesinde,
Sonbaharda dökülürken yapraklar.
Yaşayanın vardır elbet bir sonu,
Bunu bilir,bunu söyler ve ağlar.
Nur yüzlü bir bebek
Beyaz kundakta.
Süt liman halinde
Durgun mu durgun.
Bir noktaya saplı
Gözler ırakta,
Adımız Türk’tür bizim soyum sopum uluca,
Dinimiz Hak Dini’dir,Kalü Bela’dan İslam.
Beş vakitin beşinde yöneliriz topluca,
Kıblegâhım Kâbe’dir,imanımız tastamam.
Kitabımız Kur’an dır,en son Allah Kelamı
Dünya sevgisini almış sırtına,
Gözünü kapamış nere gidersin? .
Kalbinde sam yeli başta fırtına,
Kolayı bırakmış zora gidersin.
Hâkkı tefekkürle ve ibadetle,
Hakiki kazanca, kâra gidersin.
Önümde derya var,
Altımda yağız at.
Mahmuzlayıp sürsem,
Geçemem ki; hey hât! ..
Sürmek için ileri;
Tam imân gerek.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!