Batacağını söyleyen güneş,
meğer gözlerine saklanmış.
Ve ne de güzel aydınlatıyor her yeri.
Saçların kızıl tarlası zaten.
Ellerin, ah o ellerin!
yumak yumak
Ve Meyr kalktı yerinden,
gerçekleşmeyen hayallerine bakarak,
bir buruk gülümseme bıraktı derinden.
Ve aklına babasının zamanında,
ona göstermediği sevgiler düştü.
Yüreğinin dizlerini kırarak,
İçindeki yabancı mutlulukla,
tesaduf eseri tanışan Meyr:
Yolunu kaybeden bir yolcunun,
üzerine kapatılan kapılar gibi,
yüreğinin sürgülerini çekiverir,
mutluluklara yabancı biri misali.
Öyle gece gece bakma bana ey Meyr!
Derdler kudurur sonra
bu gidişleri bol Ağustos akşamlarında.
Öyle uzaktan uzağa
dile getirtme kelamları ey Rolêda!
Gel,
Yakınlaş,
Saçır yüzündeki ışıkları.
Saçların,
utangaç gözlerime değince
gönlümün feri bitiyor
Düğümleniyor kelamlar,
katran olup hüzün kokuyor geceler,
satırlara yorgunluk düşüyor.
Seni bir dengbejin sesinde düşünürken,
gözlerimin en ince tabakasına
saçların tutuştu.
Yüzümün en derin yaralarına
gözlerin ilişti.
" Kimliksiz kentlerin sokaklarında "
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!