Şiire muhtaç günlerdeyim
Öylesine bir hikayeden çıkmaz
Bu sır dolu sözcükler
Yaşamam lazım bu hayatı
Yaşatmam
Öyle sımsıkıya
Zaman tuhaf bir betimleme gibi,
Karşımda
Dimdik sımsıkı örülmüş taş duvar.
Herkesin gelip geçmesinden yakındığı bende sonsuza durmuş.
Akrep in Yelkovan a aşık olduğu yerde kalmak gibi mülteci bir isteği var.
İçine düştüğüm bu kuyu
Biz büyüttük seninle bu sokakları
Sen analık ettin emzirdin kaldırımları Merhamet dolu memelerin
Görkemli ve sıcak
Beni de sevip okşardi ara sıra
Barut kokan kavga yarası sırtımın tek ilacı
Bi cebimiz leblebi tozu
Mezgit balığı gibi takılıyorum oltaya
İşaretleyip işaretleyip
Atıldığım suda
Aynı yerimden yakalanıyor
Ve
Karaya varmadan kurtlanıyo
Ecelsiz bi ölüm bu
Selasız
Sedasız
Bi kayboluş
Gidilmesi beklenen yere
Üç kardeştik biz birde üvey
Üvey olanımızı Leylekler getirmiş öyle söylerdi babaannem
Bi Oğlunuz oldu dediğinde yine mi diye çok tuhaf bı tepki alan ebe müjdesi kursağında göçtü bu dünyadan
Kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü anaların evlat diye ağıtlar yakıp dualar astığı agaçlarla dolu bu coğrafyada Çocuğa hemde erkek çocuğuna sevinmemek anlaşılır gibi değildi bizim içinde
O yüzden ki günlerce sokaklarda kalsada merak edilip aranmıycak bi çocuk olucaktı Yetimliği o günlerden başlıyan
Onun hayatını dolduran şeyler onun macerası bizimkine benzemiyordu
Bir kelebeğin ömrü misali
Bu hayatta ki vaktim
Süreli
Kısıtlı
Ölümün nefesi ensemde
Ne bi adım geri
Bu gece de ermedik murada
Kim bilir şimdi
Kimler çıkıyor
Kerevete
Umulanla varılan yer arası
Deniz soğuk ve kederli
Kudretini kaybetmiş dalgalar kıyısında
Mavisi yitik bir gökyüzü şimdi yüzün
Saçların matem
İçimde bildiğim
Ama ne olduğunu bilmediğim
Tanıdık acılar var
Karanlık yım kendime
Senin kadar uzak bir yol hikayesinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!