Her güneş battığında, pencere kenarında oturuyorum
"Kaç kere söndü bu sigara?" diye soruyor içimdeki ses.
Sokak lambaları yanıyor, evler ıssız…
"Kimse duymaz," diyorum, "duymasınlar da zaten."
Telefonum titriyor masada
"Açma!" diyor içimden bir his, "belki de o değil…"
Merakıma yenik düşüyor ve açıyorum,
Bir reklam mesajı "%50! indirim varmış yalnızlığa "
Gülümsüyorum, kahvem soğumuş.
"Neden hep böyleyiz?" diye sordun geçen gün.
Omuz silktim, "Bilmem," dedim, "belki de…"
Cümlemi kestim ve sen sustun.
Aramızda bir köprü yıkıldı,
Enkazına oturup sigara içiyoruz şimdi.
Dün akşam, çıkarken
"Unuttun," dedim, "yağmur yağacak."
"Önemli değil,"* dedin, "ıslanırım ben."
Kapı çarptı, ve yağmur başladı,
Ben, ıslak ceketini asarken dolaba…
Mesele, senin için gelmiş olmam değil,
Gittiğinde, geriye kalan
Islak bir ceket, yarım kalmış bir kahve,
Düşüncelerim ve ben
Acaba şimdi nerede ıslanıyor?
Kayıt Tarihi : 3.3.2025 21:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!