kim bilir
hangi limana uğramış seyr ü seferlerin
hangi gönül şehrinin gök katlarını hangi renge boyamış
kim bilir
sonsuzluğun içinde
deniz mavisinin akışkanlığında derinlik arayarak
ve bunun için işte
senin üzerine ışık düşmüyor
karanlıktasın
sardunyalı yolların hafif yosunlu yolculuğu
içinde
sarmaşıkların arasında bin külçe özlem yaşıyorsun
bir kez de benim istikametimin yollarına vur kendini
şubat akşamlarında kar yağarken
görüp göremeyeceğin her ne varsa
sis lambalarıyla virane duygularla geçip de gel
yıkık duvarlarda büyüsün gölgelerin
ve bunun için işte
senin pencerelerine güneş düşmüyor
gecelerdesin
ya da çılgın bir bahara döndüğü vakit
mevsimin gri taşlarla döşeli sokakları
mor karanfillerin boy verdiği bir köşe başında
ışıkların sönmüş olduğu yerde
tıpkı yaşarken
nefes almayı kelimelerden öğrendiğin saatlerde
öğrenirsin yine yanlış dileği tuttuğunu
büyüsü kaybolsa bile geçmişi
yok olmayı öğrenirsin
ve bunun için işte
senin aklına karışık renkli özlemler düşüyor
derbedersin
bitmez tükenmez met cezirler sineni yoklarken
düşlerin dalga uçlarında melisa çiçekleri açarken
hislerin felaketinde yaşanmışken zırdeli fırtınaları
hangi bekleyişlerin ifadesi yağan güz yağmurları
bilmelisin
içinde kurduğun şehirleri
biraz siyah
biraz beyaz
ay ışığı düşerken gecelerine
ve bunun için
kalbinin tam ortasından vurulmuşsun sevda diye
çaresizsin
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 31.7.2019 23:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!