Bırak saç tellerinde, ışıltılarıyla yıldızlar raks etsin
Gamdan, kederden, acılardan uzak
Yüzüne mehtap dökülsün
Gece inzivaya çekilip
Şafak yerle kucaklaşsın
El vurma
Bırak kollarına
Beni
Bakışların sinemi delsin
O simsiyah gözlerinden, aydınlatan ışıklar dökülsün
Bırak gök gürlesin, bulutlardan toprağa yağmur
Yüzünden huzur veren, o gülümsemeler
Kalemimden, ömür bitirmeyen şiirler
Dökülsün
Hiç tedirgin olma
Bir an bile
Yüreğin
Sevdiği kadar sevsin
Kalbin
Dicle
Fırat kadar coşsun
Sen dağlar
Sen yaylalar kadar güzelsin, güzel
Bahar getir bana, ince uzun parmak uçlarından
Ülkemin kır bahçelerinden, ne olur her an tut elerimi
Bak, hüzün dolu gözlerime, gökkuşağı taşıyan
Mutluluk dağıtan, gözbebeklerinle
Sonbahar’sız, kışsız diyarlarda
Orduların çiğnemediği
Başaklar
Muradıyla büyümüş
Kardelenler, gelincikler, açelyalar getir bana
Zülüflerinde gül kokan güzel, al beni götür her bahara
Yaşamı dürülmemiş, azığı dökülmemiş çocuklardan
Kurtların parçalamadığı koyun, kuzulardan
Yaprakları dökülmemiş dalardan
Sevda yüklü yarınlardan
Pervari’den
Ergani’den
Hozat’tan
O
Yüreğin kıblesinden
Sevdandan bana haber ver
Ey özgürlük sevdalısı güzel, bırak her bülbül çilesin
Sen, her mevsim, her an bana aydınlatıcı ışık getir
Benim için lacivert, sarı, kızıl hiç fark etmez
Ürkme güzel ürkme
Gözlerin
Yüreğin ışığı
İçinde olsun
İster deniz feneri
İster gaz lambası
İster kandil gibi olsun
Yeter ki beni karanlıktan bırakmayan ışık olsun, sen gibi
Mehmet Çobanoğlu
28.11.2019
İstanbul
Kayıt Tarihi : 28.11.2019 17:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!