Onar dakika evvellere
Asılı ,
İlerledikçe,
gözardı edilen
Yerlerine takılıp kalan hayatın,
Olmadık göğüsleri
Kaldırarak
Yoklayan incilerini kişilerin,
Toplayarak Kazazedelerin yaralarını
avuç içlerine,
Sahil sularına salıveren,
Geceleri nefeslenip
Mezarlık kenarlarında canlanan canavarlara
Bazılarımız teslim .
Duymuyor kimseler...
Görenler eğik başlarıyla selamlıyor küstahça.
Yol boyunca çığlıklar yürüyor...
Bir dokunsalar köleye,
Azad olacak,
Sigaralar tutuyor parmakları.
Saklanıyor bazılarımız duman altlarıda;
Aralayan yok,
-İşe yaramaz adamlar-!
Gündüzler kadar kör insanlar.
Aşıklar güneşe,
Dolduruyorlar gözlerini...
Sahil kenarlarına vuran balıklarla
Dertleşiyor bazılarımız.
Dinleyen yok başka...
- İşe yaramaz adamlar-!
Öylesine severler,
Öylesine dokunurlar
Köleye efendi olurlar ,
Bir lokma vermeden yaşatır bazılarımız.
- İşe yaramaz adamlar -!
İkindi vakti dik duruşlara hazırdırlar.
Yanaklarda kurur gözyaşları;
Toprağa düşmez bile.
Nakaratlardan daha az aralarlar gönül kapısını.
Kapatırlar hüzünlüce gözlerini
Ve gülerek açarlar.
Başka efendiye köledirler
Kölelerinden habersiz.
Duruşları gökyüzünedir,
Toprakta can çekişenleri görmezler,
-İşe yaramaz adamlar-!
***
Canlanarak isyan edecek ölüler !
Bir tokat inecek,
İz bırakmadan ardında,
Suratlarda adam izleri kalacak.
Köleler ağlayarak ulaşacak gökyüzüne.
Tanrılar kaybedecek, koca bir gecede...
Zaferi gündüzlere taşıyarak,
Dert dolu balıklar saldıracaklar
Dalgalarla.
Birkez dokunmadan alınacak öçler,
Göğüsler ardına kadar açılacak,
Gizler günışığına vuracak.
Sevmek idama ulaşacak...
Öyleyken, kolay değil adam olmak,
Ağlamadan olmayacak.
Kaybedecek
-İşe yaramaz adamlar-!
Ünal Doğan
Kayıt Tarihi : 10.12.2017 16:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!