Ne saçımı doktugume değdi
Ne gözyaşlarıma;Ne yaktığıma yüreğimi:
Ne ömrümü harcadığıma
Ne de yediğim tokata değdi... Ne de yaktığım sigaraya
Oyle cehennemler yaratiyorum ki gecelere
Titriyor bedenim yarattığım cehennemde
Kurulan kaleler düşerken birer birer icimde
Kara şövalye yükseliyor, bir şahin gibi göklere
Zindanlara prangalanmis tüm masumiyetler
Bir kapı gıcırtısı yada beşiğin sesi
Hayır bu bir mezarda ölümün nefesi
Olmalı mahlukun dünyada bir hedefi
Planlamalı şu fani dünyada ki seferi
Sormalı elbet ne içindir ses, nefes
Beni hatırla bir ıslık caldiginda
Güneşin her batisinda
Geceleri bir yıldız kağıdında
Dağlarda bir ses yankilandiginda
Her Yeni bir gün doğuşunda
Unuttun mu beni bilmem neylersin
Özgürlüğü kaybettim eyyy nerdesin
Ömrümüz kömür olmuş tutuşuyor
Bu hasret benden geçmek bilmiyor
Dağ dağ dolanırım dinmez umudun
Gün olur da bir gün düşersem kutlu toprağa
Akıtırken kanımın her damlasını hilal uğruna;
Sizin karalarınız hep aktı, aklarınız hep kara
Benimse akım her zaman ak, karamsa hep kara
Diz çökmeden can vereceğım onurla bu uğurda
Özledim
Gülüşünü
Sesini, utanışını,
Nefesinin temine verdiği hissi
O orman kokan saçlarının kokusunu
Sevgilim olmayabilirsin belki asla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!