Seni kaybetmek işledi yüreğime
Yıldızların altında, aynı gecelerde
Bir hüzün sarar kollarıyla aynı saatte
Ellerini hisseder tenik aynı yerde
Mayıs'ın 19'uydu kalbimi verdiğim gece
Sözlerim geçmez gönlünün duvarına Rüyalarımdan geçer yolların, kayıbım
Şiirler yazar dayanmaz, kanar kalemim
Mahşere bir kelamını bekler yüreğim
Acıtır canımı dün gibi geçmez gidişin
Dilerim şefaatini, taş kesilir bedenim
Yine yazmaya çalışıyorum sana
Ulaşamıyor kelimeler karşılığına
Mahaller boş biliyorum ama neden
Tutulmuş akan dereler, nehirler, doğan gün bile sana
Anlam bulmuyor hükmü geçmiyor düşüncelerin
Kifayetsiz kalıyor her nesne, belki bir sobayla kömür.....
Ben bir çınarım, gölgesinde yavrularin büyüyeceği
Kökleri ötükenden gelen, dallanıp yaprakları yurt olan
ben bir atım bozkırlarda dörtnala gidecek olan
Ben bir nehrim karşımdaki kayayı sürükleyen
Ben bir kartalım, yüksekleri yurt yapan
Biz ateşle bilendik
Kor olup yağacağız
Küllerimizden varolup
Hep yeniden dogacağız
Türk ırkının bağrından
Doğacak birgün batan bu güneş
Yayılan karanlığı gün edecek
Aydınlatacak tüm geceyi
Hainleri perisan ederek
Umut bitti sanma var hâlâ kanımda
Uğruna verdiğim savaşlar
Sensizliğe içtiğim antlar
Sonsuzluk ararken teninde
Kıyameti yaşıyorum sende
geceler saçların kadar masum
mutluluğa bir adım daha atıyor
bir rüya, hüzün sardı yine kollariyla
umudu bırakan küçük bir kalp
atmayı kesti inancını bıraktığında
Yüreğim, yanıyor bir şekilde
Nefesimi kesiyor puslu duman
Yanıyor bedenim bir kor olup
Çıkıyor feryadı figanim göklere
Bir umut diliyor küçük kalbim
Siyah bir pelerin, ruhumu gizlediğim
Sessiz bir bahar yağmurunda adımlarken
Kimsenin hayal edemeyeceği düşlerimle
Yüzümde bir maske, gözyaşlarımı gizlediğim
Her gece yasa bürünüp kanunlar yazdığım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!