O kadar güzelsin ki vatanımın her karışı
Kanım karışmak için çırpınıyor toprağa
Bedenim hasret bu uçsuz umutlara,
Süzülürken yavaşça kutlu toprağa
Kahpe düşmanla yada dost denilen sırtlanla
hiçbir aşkta carpmayacak yüreğim
güzelliğine çarptığı kadar
yürüyorum boş caddelerde
kalabalığın içerisinde yapayalnız
yuregimdeki boşluğu doldurur soğuk
Şırnak'ın sarp dağları
Geçit vermeyen yolları
Yigitlere mezar olmamalı
Hakkarinin bitmez patikaları
Siyaset bilmezin politikaları
Üzülüpte ak düşmesin sırma saçlara
Hep hatırlayacağım en güzel ânınla
Kıyamazdım hiç bakmaya ablama
Hiç kızamadım asla kalpten sana
Ruhun bir melekti masum ama inatçı
Ruhumda sızısı hasretlerin
Burnumda kokusu denizin
Özgürlüğe kapı hayallerin
Denizle süzülen umutların
Kordondan izlemek karşıyaka gibi güzelliğini
Bir ulusun savaşına yürüyor
Cadde cadde adım adım ileri
Akif'in dediği; enkaaz-ı beşer
Sur denilen it ini kahpe yer
Vurulduk hendeklerde kahpece
Geçti ömrüm seni beklerken
Bir gün sevecek mi derken
Bir gün sevecek mi beni düşleriyle
Yine bir nefes dahi verirken
bir kış gecesinde nefesimi verirken
taştan Kazirken kelimeleri yüreğime
Adım kanla yazılır
Ruhum semaya açılır
Size vatan bırakmazsam
Adım namert yazılır
Çağ gelir yara açılır
Seni kaybetmek işledi yüreğime
Yıldızların altında, aynı gecelerde
Bir hüzün sarar kollarıyla aynı saatte
Ellerini hisseder tenik aynı yerde
Mayıs'ın 19'uydu kalbimi verdiğim gece
Sözlerim geçmez gönlünün duvarına Rüyalarımdan geçer yolların, kayıbım
Şiirler yazar dayanmaz, kanar kalemim
Mahşere bir kelamını bekler yüreğim
Acıtır canımı dün gibi geçmez gidişin
Dilerim şefaatini, taş kesilir bedenim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!