bir ironi tutturmuşum güpegündüz gün ortasında
ironi de ironi diyorum sabah akşam nerdeyse
yemek yemiyorum, su içmiyorum günlerce
başka bir şey değil, ironi de ironi diyorum sadece
ironi nedir diye sorsam benliğime, yine sorsam yine
ne yanıt alırdım, alabilir miydim bilmiyorum
hayata, olaylara ve olgulara
mizahın penceresinden bakabilmek diyelim isterseniz
insanın kendiyle dalga geçmesi biraz da
birbirini anlamanın dip noktası diyelim
öylece kalabilmenin derinliği aşkın kollarında
denizin derinliği gibi, okyanusun
öylesine ve alabildiğine
ironi öyle bir şey işte
sonra hoşluğun kıyısında efil efil
sigaramın dumanına sararım seni
her şeyin günlük kokusu iyiyken
sesinde son yazların
mavi ipek sesinde
aynaları kırılır ince umutların birden
delice sevişmeler yiter gecelerin içinden
sanki hiç yaşanmamış gibi unutulur
durumsallık yaklaşımları sarar her yanımı
eşikleri değişir yaşamın, yaklaşımların
bütün geçmiş zamanları zamanın
zaman tünelinin içinde kaybolur
döne döne dönencenin
sırları da sır olur sırmanın
arpacıklar sarsa da gözümü
sözcükler aşsa da cehennem sıcağını
sözcükler saplansa da kalbime birer ok gibi
ve sözcükler boğazımda düğümlense de bir bir
fırat nehri nehirlerin adıdır elbet
vazgeçmem sevdadan ilelebet
zaman ötesi kentleri uzakların
ki ulakları ağıttır geceden kalan
yeni devinimlere gebedir zamanın içinden
ve bakışların kehanetleri susmuştur
duru sonbaharı gibi bakışların
ay ışığı yansıması gönüllere düşmüştür derinden
kor alevi gibi düşmüşken
iri bir inciyi büyütür tükenişler
şimdi sen çağrısı gibi yazgının
sarı kasımpatının yaprağında
derin ve ince sızının kuytusunda
kumdan kaleleri yıkılır çocukların
bayraklar solar rüzgarlardan
oysa kocaman bir sevmek durur zamanın bir yerinde
asılı lambalar gibi durur
hiç önemsenmese de şimdilerde
kocaman bir sevmek durur
kocaman bir yürek
zamanın bir yerinde
kör bıçağın kör uçlarında
bir sevmek budanır lime lime
bulunmaz kendi kıvamında budanır
öyle ürpertiler kaplar her yanı
çalar saat gibi sessizlikte
yüce diriliş gibi bazen
hadi gel şimdi
derinliğin solgunluğunu kuşanalım
gülüşün gizli zerafetini
uzaklardan çıkıp gelen kıyılar gibi
karanfilin sesi suya değince
ben ironi kuşanırım gözlerime sere serpe
ve ironi olur her yanım
seninle birlikte, gökyüzünde
ironi olur her yanım ironi
seninle birlikte
ve gökyüzünde
ah, ironi diyorum ironi
dökülürsün gökyüzünden yağmurlar gibi
istanbul; 9.09.2016
Zeki TüyenKayıt Tarihi : 12.3.2017 17:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!