Irgat Şiiri - Ferah Yılmaz

Ferah Yılmaz
112

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Irgat

Kamyon kasalarında geçen çocukluğunda
Gidemediği okulu, tutamadığı kalemi, yazamadığı defteri
Hayal edip dururdu..
O da bütün çocuklar gibi
Öğretmen, doktor, mühendis olacaktım diyordu.

Tam da okul kapısından girdim diye sevinirken
Hevesini yarım bırakıp kursağında
Yine ellerde tırpan, orak, tırmık, dirgen
Yine bir başka kamyon kasasında
Yeni göçler başlıyordu yaban diyarlara.

Kızgın güneş altında kavrulmuş, çatlamıştı teni.
Biliyorum
Biliyorum ki bu değildi,
Irgatlığıyla birlikte değişmişti
Doğumunda ki rengi…

Çıplak ayaklarıyla bastığı toprakta,
Deve dikeni değildi ki canını acıtan
Her hasat mevsiminde,
Irgatlık olmuş boynuna geçen yağlı urgan

Düğün kınası değildi ayalarındaki nasırlar.
Alnından dökülen boncuk taneleri,
Ya sabır çekmek için dizilmedi ki imamenin ardına.
Ne zamana kadar bu sabır,
Bak işte
Bir yaşam daha yaklaşmakta toprağa..

Yüzünde oluşan sıra dağların heybetindeydi
Onurlu duruşu,
Satır satır yazılmıştı geçmişi
Mahkum edilmişlik okunuyordu her mısrasında
Laneti dökülüyordu satır aralarına...

İçten içe yandığını anlamayacak ne vardı.
Kısık gözlerine düşmüş yürek yangını.
İçindeki kininin nişanesiydi şahin bakışları,
Fırlatıp bir mızrak gibi saplamışdı dağlara..

Dilinde nağmesi bilinmedik bir ezgi,
Geveledikçe ağıtlaşıyor, çağlıyor.
Başını kavuşturup dizlerinin arasına,
Çömeldiği yerde usulca ağlıyor…

Kurumuş dala dönmüş sıska bedenini
Taşımıyor artık titreyen dizleri.
Bir adım öne,
On adım geri çekse de ayakları
Bakışları arkasında çakılı kalsa da
Geride ekmek bekler bebeleri

IRGAT diye her çağrılışında,
Kesiyordu nefesini yüreğinin sesi
Sıkıyordu boğazını bir çift el
Titriyor,
Titriyor,
Adeta Kükrüyordu.
Elinde savurduğu
Tırpanı
Orağı,
Havada ıslık çalıyordu...

Her savuruşu,
Her bir vuruşu,
Bir isyana dönüşüyor
Ve başını ayırıyor
gövdesinden haksızlıkların..

Bu isyanıyla alıyordu IRGAT
Kileyle ölçülen emeğinin bedelini……

dağarcık / İZMİT -30.08.2008/01; 20

2008 yılında YENİ DÜŞÜN dergisinde yayınlanmıştır.

Ferah Yılmaz
Kayıt Tarihi : 30.8.2008 01:25:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Erberk Pullu
    Erberk Pullu

    etkilenmemek elde degil; bir irgata kagit kalem verseler kendini ve yasadiklarini yaz deseler inanin bu kadar gercekci olmazdi. duygulariniza saglik...

    Cevap Yaz
  • Hasan Hüseyin Gömleksiz
    Hasan Hüseyin Gömleksiz

    şairlerde olmasa kimsenin gıkını çıkarmadığı yaralar.malesef için için yanmaya ,yakmaya devam ediyor.duyarlılığınız için tebrikler şairim saygılar

    Cevap Yaz
  • Muharrem Araz
    Muharrem Araz

    Alkışlar şair dostuma. Toplumsal duruşa örnek olmuş. Kutlarım.

    Cevap Yaz
  • Hasan Çekmecelioğlu
    Hasan Çekmecelioğlu

    İzninizle, şiirinize yorumum olarak aşağıdaki şiirimi eklemek istiyorum. Yüreğinize sağlık.

    Köy Çocuğuyum

    Ben köy çocuğuyum.
    Babamın nasırlı elleriyle
    Eşelediği topraktan biten,
    Buğday tanesinin,
    Unu ve alın teriyle yoğrulan,
    Ekmekle, beslenip büyüdüm.

    Ben köy çocuğuyum.
    Anamın hırpalanmış elleriyle,
    Dibekte dövülen,
    Bulgur taneleriyle yapılmış,
    Mis gibi aşla,
    Karnımı doyurup, uyudum.

    Ben köy çocuğuyum.
    Filiz veren tohumlarla yeşerdim.
    Ekinlerle serpilip, büyüdüm.
    İlkbaharda meleşen oğlaklar,
    Cıvıl, cıvıl öten kuş seslerine uyandım.
    Ben doğanın sunduklarıyla,
    Yetinmeği, ilke bildim.

    Ben köy çocuğuyum.
    Hayallerim; saban altındaki öküze,
    Gökyüzündeki yağmura,
    Tarladaki ekine kalmış.
    Sevdamsa; hasadın bereketine,
    İlmek, ilmek, düğüm, düğüm bağlanmış.

    Hasan ÇEKMECELİOĞLU

    Cevap Yaz
  • Ömer Temel
    Ömer Temel

    çok güzel bir konu ve anlatım...kutluyorum kaleminizi...saygılarımla...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (37)

Ferah Yılmaz