Sanmayın şiir kuru bir dizi sözdür
Kabuğundan arınmış sade bir özdür
Ruhların yüceliği, duyguların doruğu
Şiir, yürekleri dağlayan közdür.
Uyan babacığım uyan, işte ben geldim,
Sonsuzluk bahçesinden gonca gülleri derdim.
İkinci hayatıma dünden beri uyandım,
Anamın kapısına bugün geldim dayandım.
Dünyanın çilesini ben de artık bitirdim,
Yüzünüze söyleyemem öğretmenim
Yazmak istedim
Ben isteyemem öğretmenim
Hep siz istediniz
Dersine çalış,
Sen bilemezsin
Ne dilimden duydun,
Ne de muhtemelen kalemimden okudun.
Söylememiş miydim,
“.....
Baharda tedirgin açtı hep güller,
Bir ömürde yıllarca
Bir yılda aylarca
Yokluğunu yaşıyorum
Bir ayda haftalarca
Hafta boyu günlerce
Yollarını gözlüyorum
Dünyayı durdursam diyorum, zamanı dondursam.
Alnına sımsıcak bir buse kondursam.
Önümüzde bir dağ yolu, bin bir dönemeç dolu,
Menzil çok uzak olsa, hiç varamasak,
Ya da varmamız uzun zaman almalı.
Şose, asfalt olmasın, bize patika yeter,
'04.11.2009 günü geçirdiği trafik kazası
dünyamızı karartan öğrencim sevgili Damla’ya'
Damlalar çisil çisil iniyor göklerden
Damla’mızı mı kıskanıyorlar ne?
Her yerim sarılmış zincirlerle,
Ellerim, ayaklarım ve beynim.
Sımsıkı değil zincirler sadece,
Kaptanın işlerini görmeye.
Gardiyanlar binlerce,
Sensiz hayatın anlamı yok.
Seninle var olmalı her şey ve sensiz yok.
Adını herkes bilir ama hepsi tanımaz.
Kimi kalplerden taşıyorsun,
Kimisinde yok denecek kadar az.
Tek bir adım atamam, yerimde sayar dururum;
Ya sen olmasaydın ya da olmasaydı gururum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!