Ey eli kanlı yüzyıl.
ne karsın çocuklarını
dalakamçı sesleriyle büyütüyorsun.
nede geceleri rahat uyutuyorsun.
seni özlemle bekleyen bendim,
banada yazıklar olsun.
Sadece varlığını bilirim,o kadar.
Dostum,dost,
Bazen çiseli bir yağmursun,
Hararetimi söndüren.
Bazen aç karna bir sigara
Başımı döndüren.
Sana varmak için çok koşturdum,
dev gibi dalgalarla boğuştum.
ben en küçük dalgaydım.
sana kavuştum
ve kıyıda yok oldum.
Dudağıma değmedi kızıl rengin buz tenin,
Sana gelsem bitermi bağ dolusu kederim,
Tadına dokunmadan hani sevgili derim,
Ruhumu hücreleyen sevgili kimle ahbap,
Sen onu tanımazsın bende seni ey şarap.
Ah ile vah ile sona gelirken,
Her şeyi bırakıp sana gelirken,
Dünyayı sonlayan hana gelirken,
Banada yanında yer ayırıver.
Kimi köyünden,
Kimi düğünden konuşurken,
Bakkalın köşesinde.
Kahkaha seslerinin keyfi
Uçardı beyaz güvercin gibi gök yüzünde.
Derken,bulutlar hüzünlendi,
Yüreğimde,
Senin izlerini taşıyan her yeri,
Söküyorum teker teker,
ama kanıyor.
Yıkıyorum senin çıkmaz sokaklarını,
Enkaz tepeme çöküyor.
dilimin yok hecesi,
gözlerim şimdi asi.
bu ses gönlümün sesi,
sevgilim diyebilsem.
kırılmış kalbimin içi,
nasıl olsa geleceğim,
kadir kıymet bileceğim,
sen öldürme öleceğim,
birgün sana döneceğim.
firar değil benimkisi,
Diyarbakır ecnebinin gözünde,
Türkçeyi terk etmiş,
Bayram ediyor,
Hele bir bak bu işe,
Ziya Gökalp ne diyor?
Bana sormayın,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!