İrem Aslan Şiirleri - Şair İrem Aslan

İrem Aslan

Aşığım bu mevsime her yıl ,bütün kalbimle
Ozon kokusuyla harmanlanmış, bir kahve dumanı gibi
Nerede nasıl ne halde bilmem bilemem de
Gozlerimi kapadığımda eylül olsa keske

isterim ki hep yapraklar uçsun, taa gökyüzüne..

Devamını Oku
İrem Aslan


Eylül geçiyor önümden
Beyaz elbiseli ,genç bir kız gibi
Saçları hardal sarısı
Rüzgarla beraber savruluyor,
yaprak misali

Devamını Oku
İrem Aslan

Kasvetli havaların yumuşacık çay çiçeği
Akar ağzından Mevla'nın mucizesi
Dokun yoksulluğuma,gönül bi çare
Ne güzeldir, bebek gibi, ruha can verilişi.
Bak..
Etrafta uçuşan yaprakların raks edisi

Devamını Oku
İrem Aslan

Tutamadığın sözlerinden ağır tutamadığın çenen
Yine de gülümsüyorum düştü ya son masken
Sevgiyi sevgi kadar sevgili göremeyen
Gözlerin değil yüreğin kör olmuş
Bu da olsun sana en takışan elbisen …

Devamını Oku
İrem Aslan

Farzet ki ölmüşüm gecenin bir yarısında
Kötü haber ya yayılmış sağdan soluna
Bir yürek ağrısıyla iç çekersin, düğüm, kör olur ya
Artık geç olsun,dilerim, kabuk tutma hergun kana!

Devamını Oku
İrem Aslan

Hak aramak neyime
Kursağıma dizilirse kinaye
Ses etme gönlüm
Allah kulunu da görür,
Ruhuna sarılmış işkenceyide
Sesi yürek titreten Firavun

Devamını Oku
İrem Aslan

İstisnasız herkes canımı yakabilir
Doğru
Ben bütün bunlara izin de verebilirim
Bu da doğru
İyi niyetlerimi bir bir yargılayamadım
Merhameti ellerimle parçalayamadım

Devamını Oku
İrem Aslan

Bayram gelmiş bugün
Kırmızı elbisemi yatağımın üstüne serin
Küçük beyaz noktaları üstünde duran
Beyaz papuçlarımı da kenarına iliştirin
Sabah giyip şirin gözükmeliyim o gün

Devamını Oku
İrem Aslan

Sonra bişey oluyor
İnsanları görünce ne kadar hissizleştiğini
Kendilerini ne kadar rezil derece gözünde küçülttüklerini
İzliyorsun
Bir adım atabilecekken
Sana on adım geri durmanı sağlayacak derinlikler yarattıklarını

Devamını Oku
İrem Aslan

Tutma başkasının el izleri üzerindeyken nasırlanmış sahte özlemlerinle o kirli teninle ellerimi.
Dokunma matemime bu yalnızlık benim!!aldatamam sahte sevginle.
Sen yokken sevgi boşluklarıma,bin yıllık yalnızlığı bastım.
Kainata tek geldiğim mantığıyla, daha bir sesini açtım kırgınlıklarımın.
Aşkını hiç duymadım, bilmediğim yollarda yürürken ve sen sırt çantam kadar bile gerekli olmadın.
Beni yolcu olmaya sürükledigin günlerdeki çaresizligim geldi aklıma,seni pamuklara sarmak isterken ,üzerime katran geceleri yağdırdığın, gözyaşımın kuruduğu günleri..

Devamını Oku