Bir mum ışığım vardı karanlığımda,
Bir de sessizliğim vardı yüreğimin sığ kenarında,
Önce yel mumu söndürdü ışıksız kaldım,
Sonra sessizliğim öldü,çığlıkları doğururken..
Ellerimi göbeğime bağladım,gözlerim hep açıktı,
Bırak
Nasıl bulduysan öyle kalsın..
Hüznüme şemsiye tutma
Dolu dolu yüzüm, göğsüm kedere bulansın
Dokunma temas etme mabedime
Sırılsıklam hayallerime
Bırak akarsular tersten aksın
Ummanlar kurusun ,koca bir ova olsun
Robotlaştı zaten tüm beyinler bırak ölsün
Aksın sensiz geçecek ömrün kalan saatleri
Kıyameti gelsin bu yalan evrenin hadi..
Dokunma
Sen dokunduğun her dakikanın hesabını
Kendi hesabına katar vicdan tartarsın
Minnet duymamı bekler nankörlük işittin sanırsın
Dokunma
Bırak gideyim dünya
Allah aşkına bırak ,ne olur bırak
Her seferinde düşmekten yoruldum,
Bişeyim yok deyip, doğrulmaktanda
Yardım nedir bilmediğim görmediğimden
Tek başınalıktan yalnız savaşmaktan
Hüzün kokar gece
Gelir masama konar kuş gibi
İzlemelere doyamam
Toprak ananın ahengi gibi
Acıyı severim her saniye
Bir gece, gün doğmasa diye
Çok umut yükledim bulutlara
Sabah oldu sağanak yağışlı
Islandı tüm hayallerim hunharca
Neden döndüm bu kadar özüme
Kasvet kardelene yakışır, mevsim yaz ya..
Herkes kendisine gitsin
Ben ona gideyim
Ne valiz ne ceket
Bir kalbimi getireyim..
Herkes kendini sevsin
Dar cümlelerinle daraldı dünya
Gökyüzüne bakıyorum o vakit,
gökyüzü dünya
Sigara hasreti gibi,oruçlu ağızda,
su dolu bardakta
Yıllarca tükettin tüm sevgimi,
Ben senin sitem sularında boğulmaktansa
Sensizlik gibi bir kuyuya atlarım ,çılgınlık ya
Seni kendimden mahrum edecek tüm yollara
Söylenmemiş, geri dönüşü olmayan bin söze
Krallar gibi imzamı atarım ,bu ne kibir? hayrola?




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!