İnsanlık Devriminin Sancılarıdır Yaşananlar

Batı çetesinin işbirlikçi holdingleri için en ucuz maliyette, en karlı kaynakta emekti. Siyaset muhtaçlık üretiyor sermaye bu muhtaçlığı tefecilik yaparak sömürüyordu.

Yetmiş beş yaşında sermaye ve siyasetin kol kola girerek insanlık tarihinin en büyük ulusu Türk ulusu ve sonsuzluğun devleti Türkiye Cumhuriyeti'ni yeryüzü çetesi ve yerli işbirlikçilerinin nasıl yok etmek isterken nasıl suçüstü yakalanıp hiç beklemedikleri bir şekilde nasıl bittiklerinin kısa hikayesini okuyacaksınız.

24 Ocak kararları ile yaşama geçen serbest piyasa serbest ahlaksızlık sivil darbesi askeri darbeyle toplum sus pus edilerek ülkenin bu hale gelmesini sağladı.

24 Ocak kararları için sadece özelleştirme vurgunu ile bugün ki tehdide dönüşecek olan sermaye böyük reform diyor medya kamu iktisadi teşebbüsleri devlete yük diye halkı yıllarca bilderberg cemaati tedrisatından geçmiş gazeteciler, sermaye ve siyasiler tarafından toplum aldatılıyordu.

12 Eylül 1980 sonrası 2002 yılına kadar borsa, döviz, faiz, kriz, vurgun, soygun ile bir düzen sermaye lehine inşa edildi.

Her mahallede bir milyoner olmak için yola çıkanlar her darbe ve krizde güçlerine yeni güç katarak bunun bedelini siyaset aracılığıyla ve adaletin kör gözü sayesinde hanelerine kâr olarak yazarak bedelini Türk ulusuna ödettiler.

Onlar nihai hedeflerine hazırlık içindeyken bir sır ile yaratılmış Mustafa Kemal Atatürk'ün bir askeride tüm yaşamını bu belayı yok edecek sırrı içinde taşıyarak bu şerrin içine kaleyi içten yıkmak için 1996 yılında bir holding bankasında işe başlayarak o büyük hesaplaşma gününe hazırlık yapacaktı.

2001 yılında 11 Eylül günü Amerika da ikiz kuleler vurulduğu gün ülkede bilderberg cemaatinin adamı merkez bankası başkanı Gazi Erçel kurun iki katına çıkacağı haberini holding bankalarına haber olarak uçuracak ve çalıştığım holding bankası bu krizden en kârlı çıkan banka biz olduk diye övündüğüne şahitlik edecek ve sebebini araştırıp öğrenecekti. Günü geldiğinde işine yarayacak suç, suçüstü yakalanmıştı.

Hızını bir türlü alamayan bu holdingler 28 Şubat sürecinde askeri darbeye bugün ki iktidarın önünü açmak için destek verecekti.

Her taşın altından asker, siyaset ve sermaye çıkıyordu.

Asker ve siyasetçiler harcanıyor bir tek sermayeye hiçbir şey olmuyordu.

Kullanılan atılıyor yenisi medya ile hazırlanıyor din eğitimi ve öğretimi ile sömürge kıvamı kazanmış toplum çok kolay bir şekilde aldatılıyordu.

Göstermelik davalar ile 12 Eylül ve 28 Şubat hesabı sözde soruluyor sivil darbenin üzeri örtülüyordu.

2002 tarihinde istediklerini iktidar yapmanın gururu ile ağızlarının suyu akarcasına ellerini ovuşturarak seviniyor iktidara holdingler gelmiş gibi kendilerinden geçmiş gibi yazılar yazarak kendilerini ele veriyor bütün bu bilgilerin kaydını tutuyordum.

Banka bir değişim rüzgarı geçiriyor kültür terk ediyordu.

Özelleştirme soygunu ve inşaat rantı iştahı kabartıyordu.

İktidar verdikçe veriyor bunlar aldıkça doymuyordu.

14 Mayıs 1950 tarihinde bir terör örgütünün korunması ve din projesi adına tarihin en büyük devleti yetmiş beş yıl ihanet ile yönetiliyordu.

Devletin başına hiçbir Türk gelmesine izin verilmiyor. Gelen kalıcı olamıyordu.

12 Eylül 2012 tarihinde bu ihaneti tersine döndürecek gelişme tefeciliğe ve bu zulme karşı çıkan olarak sebepsiz o kara gün seçilerek işten çıkarılmam sermaye ve siyaset ortalığı ihanetin sonu olacaktı.

Mobbing Bank Türk Fırtınası bu süreçte o sırrın bir parçası olarak yazıldı.

Mahşer tufanı ve canlı ölüler ibretini yaşatarak işi bitirdi.

Yeryüzünde yeryüzü çetesinin enkazının kaldırılması süreci devam ediyor.

Türk insanlık devrimi tamamlanacak ve yeryüzü bu devrimi örnek alarak batı çetesi emperyalizm ve kapitalizm belasından bu ibret ile kurtulacak.

Bugünlerde o devrimin sancılarını çekiyor insanlık.