Her şehrin ayrı bir güzelliği var
Ve her şeyin bir çözümü...
Nasıl kurulduysa kurulan
Nasıl dağıldıysa dağılan
Yine tekrar kurulur
Tekrar dağılır
Tekrar tekrar
Hep bir
Dış etken
Vardır
İlk fiskeyi dokunduran
Fiskelerle mi yürüyoruz hep
İte kaka mı ilerliyoruz
İlk fiskeden sonra
Kendine yeterlikli bir ivme
Halinde miyiz yoksa
Hep bir arkadan itiş mi bekliyoruz
Olay: Bir deli bir kuyuya taş atar
Bin akıllı gelse çıkaramaz o taşı
Olay: Durgun bir göle, durup dururken
Biri gelip bir taş atar; göl harelenilir daire daire
Dalgaları içten dışa dağılır tüm halkalar
Taş yerini buluncaya; her şey yine durulur
Göl yine geri döner o ilk dupduru haline
Biz, belirleyebilir miyiz tepkimizi!
Gölün tepkisi
Kuyunun tepkisi
Akıllı binlerce insanların tepkileri
Benin tepkisi
Hepsi de farklı farklı
Tepki de bir sonuç sonuçta, neden değil!
Taşı atan delininki de bir tepkinin sonucu
Göle taş atanın ki de bir başka tepkinin sonucu
Kalemi eline alıp yazmaya başlayanınki de
Sonuçta bir tepkisellik
Mesela , şimdi yine, bir başka tepki olarak, ben
Denize yürüyor olacağım birazdan
Denizde yüzüyor olacağım
Buradan itibaren de...
Denizin ortasında yüzerken
Düşünüyor olacaklarım
Başlayacak tepki tepki
Yani yine düşünüyor olacağım
Yine içime tepkilerle atılmış
Düşmekteki taşlarımı
Kendi aklımca, kendi göllüğümde
Kendi kuyuluğum ve kendi deliliğimle
Okyanuslara değin halka halka dalgalanacağım
Yerlerine oturunca tüm taşlarım
Yine durulacağım
İşte! Bardağı devirmeyi
Başarıyor yine Rüzgar
Rüzgârımız böyle
Eser bazı bazı
Biz ona kurnaz kurnaz da deriz...
Onun bir kasıtı yoktur aslında
Bilmez kurnazlık filan
Görmez su dolu bardağı
İşitmez ne dilediğimizi
Onun önüne engel teşkil edebileceğini
Düşünmeden, önüne ne çıkarsa
Katar götürür kucağına
Tuttuğunu uçurur
Enselerinden
Yazının da yönünü böylece
Kasıtsızca dolandırır
Dönüştürür
Değiştirir de
Bazı bazı
Yazgımızı
Çıktı evden kadın
Yürüdü yürüdü varyantlardan
İndi gitti denizlere girdi sulara
Kulaçladı kulaçladı
Açtı suları düşünceler
Tuzlu sulara bandı çıktı
Battı çıktı çakıllarla çatıştı
Kıyılardan kıyılara
Çıktı sudan
Damladı düşünceler
Damladı ünlem ünlem
Doyurdu karnını kafelerde
Düşüncesi düşünceli
Damlayarak
Ünlemlerin
Tüm karnı
Doyuruldu
Bir beyefendi gençten
Scooter ile sımsıkıya tutunarak
Bızzt diye geçti gitti önünden önünden
Bu geçitteki bedenin duruşu
Uzaklaşan bir ünlemdi arkasından
Bir kadınla bir erkek aynı mı!
Bir yürüyen kadınla bir scooter'daki erkek aynı mı!
Yürüyenle koşan aynı mı!
Bir koşanla, bir at arabasında giden, aynı mı!
At arabasında gidenle motorla giden aynı mı!
Ya motora binenle uçağa binen aynı mı!
Bir uçaktaki ile bir füzedeki aynı mı!
Bir füzedeki ile bir yürüyen artık hâlâ aynı olabilir mi!
Şimdi füzede olan da bir zamanlar yürüyendi
Belki zaman zaman füzesinden inince
Hâlâ yine evine yürüyerek gidiyordur
Aynı mı o yürüyüş, önceki
İlk ayağa dikilen atalarınınkiyle!
Aynı mıyız hâlâ tarih öncemizdeki bizle!
Sanki...
Mağaradan bir ünlenen var uzaktan uzağa
Kuşaklardan kuşaklara
Heeyyy!! Oradaki eyy bizleerr!
Merhaba!!
İlk neden neyse, son neden o olacak!
Habibe Merih AtalayKayıt Tarihi : 24.6.2025 17:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!