Kosmos’un büyüklüğü (boyutları) için sn. de 300 bin km.hızla giden ışık hızını kullanırız. Işık yerküremizin çevresini sn’de 7 kez dolanır. Bu yüzden diyorum ki, yerküremiz Güneş’ten 8 ışık dakikası uzaktadır. Işığın bir yılda aldığı mesafeye de ışık yılı denir. Bir yılda ışık uzayda 10 tirilyon km. yol (asfaltlanmamış) kat eder.
Kosmos’ta bulunsak, bir gezegene rastlama olasılığımız 10 milyar tirilyonun tirilyonunda biridir.
Velhasıl kelam insan, Kozmik takvimin ancak son bir dakikasında, yani son otuz bin yılında kendine hatırı sayılır bir yer bulabiliyor. Resim çizmeye, taklit etmeye başlıyor…
Bu koskoca Kosmos’da bazılarına göre, sadece Türk-İslam sentezine inananlar için yaratılmış… Diğer canlılar bu insanların haklarına tecavüz ediyor…
‘’EGO’’m bütün bu bilgileri kendime aitmiş gibi yazmama sebep oldu… Eğer yalan varsa; Sera Yiğitler bilim adamlarının yalancısı, Pisikeard Sera Yiğitler’in yalancısı, ben de pisikeardın yalancısıyım.
İnsan bunları duyunca ister istemez ‘’İnsan mı tanrıyı yarattı Tanrı mı insanı yarattı? ’’ diye soru sormaya başlıyor kendi kendine…
Tanrı bu Evreni yaratacak kadar güçlüydü de neden insana bıraktı bütün bu zenginliği? İnsan olmasaydı belki Tanrı da olmayacaktı!
Ürkek şaşkın kararsız duyuyorum
Ve sen bir gökkuşağı kadar güzelsin
Rengarenk ve az sonra gidecek görüyorum
Ve ben yağmurlar altında bir yolcu
Islak yorgun tutkulu yürüyorum
İnsanın büyüklüğü yüreğinin büyüklüğü ile doğru orantılıdır....
Ne boy-pos., ne para-pul ve ne de yalancı delikanlılıklar o büyüklüğün göstergesi olabilir...
Konu çok derin ve enine-boyuna ele alınmış...
Kaleminize sağlık sayın Mehmet Halil...
derin bir konu...özenli bir anlatım ve tebrikler
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta