Tornacıyım Ben
Hayallerim yalnız bırakmıyor beni
Aldırmam ışıklı kent sokaklarına
Ben umudun ateşini saklıyorum içimde.
Bitti..
Artık anla..
Çık git hayatımdan,
Demiştin ya...
Biten neydi sevgili?
İnandım mı sandın?
Hani;
O sessiz sedasız
Gidişin var ya..
Hani;
O beni parçalara bölüp de,
Bir de,
Nerden,
Haber aldınız hüznümü
Yağmur damlaları..
Hiç;
Heveslenmeyin boşuna.
Bugün,
Sen, bana bakma.
Eser gürlerim ama,yağdıramam tek damla.
Sitemlerim,hırçınlığım çaresizliğimdendir.
Özlememden,kavuşamadığımdandır sevgili..
Adını,her andığımda titremelerimi,
Gördüğüm her yüzde,duyduğum her seste,
Selam..
Belki biraz uzun olacak ama,kıssadan hisse kapanların yavaş yavaş yok olduğu bu ülkede,namusun,şerefin,hayatın çok ucuzladığını hatta yok olmaya yüz tuttuğunu görmek içimi acıttı..17 Aylık bir bebeği para karşılığı satan bir ananın ve bu bebeği kendi hayvani egolarını tatmin için tecavüz eden şerefsizlerin gittikçe arttığını görmek içimi acıttı.Ve onlarla aynı havayı teneffüs etmek kanıma dokundu..Bu şiirimi daha önce okuyanlar bilir.Bu kez öykü olarak sunmak istedim.
Saygılarımla.
Bir çocuk tanıdım ben,geçen kış Silahtar'da.Aç,açık yalın ayak onüç/ondört yaşlarda.Tanışmamız garip ti.Anası yaşındayken beni canı çekmişti.Öyle bir laf attı ki önceden duymadığım.Kızsam mı gülsemiydim..
Yanına gittiğimde,öncve kaçacak oldu.Güldüğümü görünce, azıcık rahatladı..
Şimdi;
İstanbul'da sen zamanı..
Ağaçlar seni açar,
Çiçekler sen kokar
Sen dolarsın her yere
Damla...Damla..
Şuram yanıyor Babam..
Aha.. tam şuram.
Anamı görmediğinde,
Senin de yanar mıydı?
Hani;
Tohma kenarında gezerken,
Ne kadar şanslısın sevgili.
Yirmidört saat seninlesin..
Öyle kıskanıyorum ki seni..
Ellerin seninle,
Arada bir tararken saçlarını
Okşuyorsun ya..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!