İncesaz'dan hasret dökülüyor,gözyaşı olu ...

İncesaz'dan hasret dökülüyor,gözyaşı oluyorsun gönlüm.
Kristal çanaklarımda taşmak üzere seller gibi,
Uyurken kafesinde uyanan bir aslan kadar öfkeli,
Oyuncağı elinden alınmış çocuklar gibi mahzun
Yaşamın çözülmez denkleminde en karışık problemdeyim.

Aşı tutmaz meyve ağaçlarımda isyan filizleri,
Vermeye başlamışken tomurcuğunda sevda izleri
Sonu baştan yaşamak da nerden çıktı aniden,
Hırs mı aldın, kararttın günlerce,taş oldun sustun,
Ben, yaşa döndüm,sen taşa,
Günü tuttum,yağmura koştum,rüzgara estim
Bir güne beş şehir sığdırdım,
Yetmedi uykumda gezdim durdum,
Hülyamı,dünyamı rengine boyadım,
Adın,adımlarımda hızlandı çoşarken bahçemde
Ufuk çizgimin üstünden bakarken gördüğüm,
Hayalinde ceylan bakışları, delen yorgun tenimi
Su damlacıklarıydın yağarken üstüme sevgi dolu
Ömrüm diyordun,gene de bilme derken ömrüne.

Çimenlerimi ezdin,güllerimi yoldun
Sol desem sana kıyamam,ben soldum,
Devrilmiş ormanlarımda kırkı aşkın çam ağacı,
Ne fincanlar kalmış ne de fincancı katırları,

Hadi vurdun,
Hadi gittin,
Hani suydun akıp gidecek,ömrümce.

Kuramadığın cümleler mi suçlu,
Yaşayamadığın düşler mi?
Geçmişten kalan izler mi?
Kopamadığın sevdalar mı set çekti.

Dallarımı kopardın,
Toprağımı kattın önüne,
Sarmayacaktın,sol yanımı
Almayacaktın ben yar’ını.
Ne diye vurdun.

Hani bozkırda yemyeşil çimen
Hani olgun bir başak tanesi
Hani ömrüne ömür katacak can suyu.

Git hadi arkanda kalan enkaza bakmadan,
Git hadi bir daha düşleri yakmadan
Git hadi,
Git.

Mozan-Muharrem Araz
16/2/2007