Maziye akar yolculuklar hatırlatır firkatini
Gam yüklü bulutlar gönlüme bırakır hasretini
Mehtabın şarkısı fısıldar ise kulağıma
Yarını senden sorarım kuruyan gözyaşlarımla
Bağrında zambaklar açar ise feryat ile
Çığlığım geceyi parçalar ağıtlar ile
Yollarım ırak ve uzun
Gelmelerim ise geçtir
Şimdi camların buğusu var
öfkemin nazarında
Sevda şiardır yüzümde
aşklar ise sahte
Çınar ağaçlaırnın gölgesindemi
Hüzzamlı kaf dağının tepesindemisin
Yanar dağların sırtındamı
Sevda vaktinin dert kantarındamısın
Zülfikar kelebekler konar saçlarına
Bendimi sarmalayan kimlik benmiyim
Aynalardaki şu suret kim
Heyula inen rüyalar kimin
Tanımazmısınız beni ey melaikeler
Bu, boşluktaki hüsran ve gamdır
Namazsız bir ömür gayri nizamdır
Hasret vadisinin güllerini kokluyorum
Gecenin siyahıyla dolan gözlerini hatırlayıp
Yüzünde şavklanan edeb gergefini işliyor yüreğim
Cebrin ahında arıyor seni sevdam
susamışcasına yudumlayıp
Uzakmışsın gibi yakınları ufalıyor ellerim
Mehtabın damarlarında bir buse kıvılcım
Ruhuma kanan bedenimden arta kalan
Karlı tepeleri süsleyen boncuk boncuk rahmet
Şahlanır bedebi edalı derdi hüsran
Merve tepelerinde dolanan kutsi murat
Kaçmak istiyorum senden ey sevdam
Boynu bükük karanfillerin ahı için
Kaçmak istiyorum senden ey sevdam
Bağrı yanık aşıkların ahtı için
Günler karanlık için ağlarken gönlün sarayında
Bu ızdırap şarabını sunduğundan beri
Kurudu gönlümün karanfilleri
Mehtabının damarlarımda dolaştığı andan beri
Ürüyan oldu ömrümün menekşeleri
Bin yalan oldu verilen sözler
Gül cemalin görsem gönül dagimda
Muhabbetin olsam viran canimda
Bir ben özlesem gül benzini
Sana hicret etsem ahu zarimda
Ask-i canana iltica etsem
Bir papatyaya seslenirken kalbim
Bakışların rüzgarlar gibi serindir
Yüzün güneşi kıskandırır bakma sakın
Yok edip yıldızları yakma sakın
Erimeyin ey dağlar
Ateş yaklaşma yanarsın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!