bundan otuzbeşyıl önce kanlı maraşta, büyük bir insanlık kıyımı ve katliamı yaşandı. kanlı maraşta yaşayan aleviler kürtler aydınlar solcular büyük bir katliama uğradılar. insanlık dışı hareketlerle, kadınlar, bebekler, çocuklar, yaşlılar hunharca haince katledildiler.yakıldılar, yıkıldılar, burda yazamayacağım niçe işkence ve muameleyle katledildiler. vijdanların kabul edemeyeceği şekilde insanlık dışı hareketlerle katledilen katliam mağdurları üstelik devlet tarafından zorunlu göçede tabi tutuldular, can güvenliklerini sağlayamayacakları bahanesiyle.yane bir nevi tecire tabi tutuldular.
Eğer bir devlet kendi vatandaşını gericilik ve yobazlık dışında bir eğitim ve bilinç veremiyorsa o insanları yönlendirmek, kandırmak ve egemen güçlerinin çıkarlarını doğrultusunda kullanmak çok kolaydır. ve kanlı maraştata yapılan buydu.emperyalistlerin ve işbirlikçilerin bilinçli olarak tertiplemiş olduğu faşist gerici yobaz kesimini ön ayak olduğu, beyinleri ve düşünceleri gelişmemiş olan o zavallı yaratıkların bilinçsizce katliam yapmalarına katıldılar.tekbir sesleriyle dini referans olarak kullanarak aydınları demokratları kürtleri alevileri katlettiler. faşist ve gerici güçlerin yaptıkları nice katliamlar aslında her zaman sömürü sistemine hizmet olarak yapmışlardır.sermeyı sınıfının artan baskı ve işkenceler sonucu yapılan bu katliamlar biraz daha emperyalistleri ve işbirlikçilerinin kan emiciliğini kalıcı hale getirmek içindi.
gittikçe güçlenen sol ve devrimci harekete destek veren halkları susturmak için kanlı maraş faşistlerce merkezi üs olarak seçildiği aşikardır. çünkü maraşın sosyal kültürel yapısı böyle bir katliama müsaitti. ve bu katliam yapılarak halkalara göz dağı verilmek istenmiştir. ayrıca halk birbirine düşman edilerek kutuplaşma yaratılmıştır. ve o kutuplaşma derin bir ivme kazanarak günümüze kadar gelerek dahada derinleştirilmiştir.ve bu katliamlar devlet içindeki derin devlet, emperyalist iş birlikçileri ve emperyalist güçler tarafından tertiplenerek aleviler aydınlar demokratlar kurban olarak secilmişlerdir.çünkü halkların bilinçlenmesini engellenmek iştemişlerdir.aydın demokrat kesim yok edilirse faşistlerin egemenliği dahada sağlamlaşacağı ön görülüyordu.sermaye sınıfının insanların ve toplumun üzerindeki tahhakkümü ve baskısı dahada artırılacaktı. faşizmin yoğun baskısı artarak devam ettirilecekti. çünkü işçinin köylünün emekçinin ve ezilenlerin hakları yok edilecekti ve toplumlar
köleleştirilecekti.. yaşama alanı sadece sermaye sınıfının ve işbirlikçilerinin olmalıydı, buda halkları birbirine düşman edilerek mümkündür. emperyalistlerin onların işbirlikçileri olan gerici faşistlerin yaptığı katliam onlara hizmet olarak döndü.
LANETLİYORUM KANLI MARAŞ KATLİAMINI YAPANLARI. VE YAPTIRANLARI
Yapraklar sararmış.
Dağlar bozarmış.
Tarlalarda ekinler sararmış
Altın sarısı saçların gibi
Bağlar sararmış.
hasret yüklendikçe bana.
daralıyor nefesim boğuluyorum.
özlem duydukça sana
kendimi kaybederek dağılıyorum.
oldun içimden derin bir yara.
budur sözümüz budur sazımız.
kışa döndü baharımız yazımız.
kiymetsiz oldu ekmeğimiz tuzumuz.
kurbanlığa kabul olmadı koyunumuz kuzumuz
coğrafyayı açın türkiye haritasına bir bakın.o coğrafyada akdeniz bölgesinde bir vilayet göreceksiniz. ADI KAHRAMAN MARAŞ,TIR. ve bu vilayetin adını değiştirelim. kahramannın yerine KANLI ünvanın kulllanalım., o zaman ne olur KANLI MARAŞ OLUR. aslında bu ismi dün katliamları anmak için,maraşa girişleri engeleyen güvenlik güçlerinin tutumundan sonra yazma gereğini duydum, yane bu şunu gösteriyor katliamiarı yapmak serbest.anmak yasaktır. oraya gidenlerin elinden karanfilden başka hiç bişe yoktur. birde bir ikipankartatan başka bişe yoktur. Şimdi bu anlayıış devletin ne kadar taraflı ne kadar yanlı davrandıklarının ispatıdır.dün bütün yolları hemen bağlayan.hemen her şeye müdahaleeden devlet 1978 de nerdeydi.derin devletin ve özel harp dairesinin emir ve komutalarının halen devam ettiğini gösteriyor.bu zamanda bile bu anlayışın sürüp gittiğini ve içişleri bakanınıda valininde bu anlayışın bu emir komutanın belkide farkına varmadanda olsa,uygulamarını yapıyorlardır. maraşta yapılan zulum işkenceleri, katliamları protesto etmek her şeyden önce bir insanlık görevidir. o katliamı proteste etmek sadece solun, alevilerin demokratların görevi değil. vijdanı olan her kesin görevidir. az çok insanlıkta nasibini almış olan her kesin insanlık görevidir.Ayrıca o katliamları anmaktan devlet neden rahatsız oluyor anlamdım. yoksa devlet suçluluk piskolojisini bastırmakiçinmi misade etmiyor,devleti bunu üzerine gideceğine bu olyların gerçek içyüzünü ortaya çıkaracağına, ancak anma etkinliklerini engelliyor. anma etkinliklerri engelleyene kadar bu olayların üzerine git ey devlet
yaktın yüreğimi, gönlümü kırdın.
beni ta can evimden vurdun.
kovdun beni ellere savurdun.
savurdun da için rahat ettimi gülüm.
söyle benden ne çabuk bıktın.
Ömür dediğin isyan doludur
Gittiğimiz bu yol hünkar bektaşi yoludur
Aslımız horasandan gelme pirler koludur
Dört kapı kırk makamla erenler soyudur
Bize destur verdi hünkar pirimiz.
Pir sultan abdalın yanıdır yerimiz.
Güneş yavaş yavaş battı batıyordu.
Kimileri kuytu yerlerden silah sıkıyordu.
kimileri özgürlük ateşi yakıyordu
kimileri öyle melül melül bakıyordu
kurşunların uğultuları şarkıların nağmesini andırıyordu
işledim sevdanı içime..
desen desen nakış nakış..
yüreğimi eriten yok eden..
o ezik ve hazin bakış..
.
aşkın içime kitap gibi yazdım..
işledi sevdan yüreğimin derinliklerine
sardı bütün benliğimi.
ne sen beni unutursun nede ben seni.
unutamasın zorlama kendini.
bu sevda bu hasret.
yıktı bütün sevdaların bendini.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!