sen gönplümün sultanı,aşkımın prensisi,
sen bütün ömrümün oldun hevesi.
sen karanlık hayatımın ışığı, yaşamamın nefesdi.
sen oldun bütün dertlerimin umutlarımın çaresi.
senki ateş olup beni cayır cayır yakansın.
sivas olaylarının zaman aşımına uğramasından dolayı son derece üzgünüz.
ankara 11 ağır ceza mahkemesinin almış olduğu kararla yürekler bir kere daha yanmaya başladı. ve biz bu davanın zaman aşımına uğramasına kızıyoruz. ne bekliyorduk peki ankara. 11 ağır ceza mahkemesinin bu dava insanlık şuçudur zaman aşımına uğramaz diye karar almasınımı bekliyorduk.
11 ağır ceza mahkemesinin bu sivas davasının bir insanlık suçudur yanlız bizim hukukta değil uluslar arası hukuktatada bir insanlık suçudur diye karar almasınımı bekliyorduk. bizler na kadar saf insanlarız.
ırkçı gerici irticaci şöven ve faşist bir devletten biz hukuk bekliyoruz biz adalet bekliyoruz.bu kadar saflıkta olmaz yana. yanmalarına bilerek göz yuman ve bilinçli bir şekilde katliam yapan bir davlattten biz adalet bekliyoruz. hangi adalet hangi hukuk. devleti kendi hukuk normlarına göre dizayn eden yargıçlsrı kendi hukukuna göre yönlendiren bir sistemden biz kalkıp adalet bekliyoruz. din adına tekbir getirerek insan yakan bir zihniyetten biz adalet bekliyoruz.
Katliama katılanların çoğu dişarda elini sallayarak dışardan dolaşıyorlarmış. eemmiyette ehliyet almışlar. evlenmişler çocuklarını nufusuna geçirmişler. iş kurmuşlar. yurt dışına bile gidip gelmişler.ve devlet tarafından birer üstün vatan daş muamelesini görmüşler. bizlerde hala bu devletten adalet bekliyoruz.
türkiyede bu güne kadar çeşitli katliamlar yapıldı. hangisinin gerçek failleri gerçek katilleri yakalandıki. sivas olaylarının gerçek katilleride yakalansın adalat yerini bulsun. ve sivas olaylarınını bir insanlık suçu olarak zaman aşımına uğramasın. faşistelerin gericileri hukuku kendilerine görede çünkü evrensel bir hukuk değildir. evrensel hukuk normları olmayan bir devletin hakim ve egemen güçlerin hukuku kendi kural ve normlarına göre. kendi dünya görüşlerine ve kendi ideolojik düşüncelerine göre karar verirler.ve bu karar vijdanları kanatmış. bu karar adaletin yüz karasıymış onların umurundan 0lmaz. zaten vijdanları olsaydı. bu katliamları yapmazlardı.
size sitem ediyorum nurhak dağları..
ne olur sevdiğimi azad eyleyin..
kuruttun akan suları yeşil bağları..
ne olur küsen yarimi azad eyleyin..
.
kayalıklardan çoktur kurşun izleri..
söyle be arkadaş.
neden beni terk edip gittin.
arkadaşımdın dert ortağımdın.
yoksa bendenmi bıktın.
buluşuyorduk seninle zaman zaman.
tekbir getirerek insan yakan.
yakarken gülerek bakan.
ülkeyi amerikaya satan.
sizi gidi din bezirganları.
namaz niyaz dersin
yollar duman olsa dağlar amansız.
gideceğim gülüm yoktur çaresi.
sevmek zor olsa vede zamansız.
kapanmaz olsada gönül yarası.
yine seveceğim olsam çaresiz.
Yürü bre bol mezarlık
Her yıl da varan varana
Kahrolası koca dünya
Birbirin kıran kırana
Gayri çekemem bu nazı
Anayasalar eğer bütün toplumsal katmanları temsil etmezlerse o ülkede gerçek anlamda barış ve istikrarın olmayacağı kesindir.bu nedenle eğer bir anayasa değiştirilecekse toplumun bütün kesimlerine hitap edebilen bir değişikliğin olması gerekiyor. eğer yapılan anayasal değişiklikler eğer belli bir siyasi ve belli bir ideolojinin siyasi ve dünya görüşüne göre yapılırsa bu toplumsal barışı getirmez, aksine ülkeyi bölünme riskiyle karşı karşıya getirir, anayasayı değişen siyasi partiler akp ve mhp dir. yane diğer siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin. odaların, üniversitelerin, hukukçuların hiçbir tüzel kuruluşun görüş ve düşünceleri alınmadan, sadece akp ve mhp nin siyasi emellerine ve ideolojilerinin doğrultusunda yapılan bir anayasa değişikliğidir. yapılan bu anayasa değişikliğinde ben kendimi bulamıyorum.
ben türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak, bir alevi olarak, bir kürt olarak, bir solcu, bir demokrat ve devrimci olarak kendimi bulamıyorum
Sadece yapılan bu anayasa değişikliğiyle değil normalinde 12 eylül askeri darbenin topluma dayattığı baskıcı dikta anayasasıda zaten toplumsal barışı sağlayamamıştı. 12 eylül askeri darbenin topluma zorla dayattığı baskıcı anayasasından sonra terör olaylarının alıp başını gittiğini durdurulamadığı bir gerçektir. türkiyeyi daha demokrat daha özgür ve daha çağdaş ve daha demokratik bir anayasaya kovuşturmak için 12 eylül anayasasını temelinden değiştirerek yepyeni çağdaş gerçekten laik demokratik bir anayasa yapmak mümkündür. bu nedenle yapılan anayasal değişikliğin türkiyeyi daha ileriye götüreceğine inanmadığım için hayır demek zorundayım. yapılan bu anayasa değişikliği türkiyeyi tek adamlığa doğru evrildiğini, demokratik parlamenterin işlevsiz kalacağını, insan temel hak ve özgürlüklerinden geriye gidileceğini, yürütmenin denetimsiz kalacağını ve bu süreçte türkiyeyi bölünme riskiyle karşı karşıya kalacağı ihtimali de vardır.
Yapılan bu anayasal değişikliğin toplumsal hiç bir sorununu çözmeyeceğini, aksine toplumsal katmanları memnun edemeyeceğini bilmemiz gerikiyor.
Anayasalar toplumsal bir sözleşmedir. eğer yapılan anayasal değişiklikler beni temsil edemiyorsa o anayasada sorun var demektir. Eğer bir alevi olarak bir kürt olarak bir ermeni olarak ve bir gayrı müslüm olarak insanları temsil edemiyorsa, veya da eksik temsil ediyorsa o anayasada sorun var demektir.. o zamanda toplumsal barışa sağlamak 12 eylül anayasasında olduğu gibi yapılan değişiklikle de o barışı sağlamak zordur.
Eğer bir anayasada bütün toplumsal katmanlar tamamen temsil edilemiyorsa. anayasalar belli bir ideolojinin ve belli bir siyasi partinin siyasi emellerine göre yapılırsa o ülkeye barışı ve toplumsal beraberliği birliği bütünlüğü sağlamak oldukça zor olur. toplumsal sözleşmede eğer bir toplumun bir inancın değerleri kültürleri yok sayılırsa. insanların ana dilleri baskı altına alınırsa, alevilerin inancı yok sayılırsa cem evleri yasadışı ilan ediliyorsa kültürel ve yaşamsal alanlar inkar ve yok sayılırsa o anayasada toplumsal barışı aramak ve sağlamak zor olur.
kaldırımlardan sürünüyorlar.
bitkin ve çaresizler.
kılıktan kılığa bürünüyorlar.
korkak ve umutsuzlar.
adı çocuktur başka adları yok.
On ekim kara cumartesi.
on ekim kara bir cumartesi günü.
kıydılar yüz iki canımıza.
ateşler düştü ocaklarımıza.
kıydılar nice canlarımıza.
boğdular bizi yasa.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!