Uzanır göklerine meftun gözlerin…
alev açar yıldızların seyri ne hoş
saçılır tohumlar büyür gece katranında doğum sancısı
giyinmiş sabahlığını tutmuş aşısı
ey ay parçası karanlıkların ecesi!
mizanı düzeneğine vurulmuş
zangır zangır titreyen bir kalp var
visaline âşık duyguların bulanık seraplarına batmış
yörüngesi çölünden gaip…
bırakma ne olur... kalmasın garip.
enginliğinden nefesin yağmurlarından hevesin
kefaretinden azat et
yıkansın sırılsıklam ar-ı pak olsun günahlarından
ceylin kapılarını köreltme
açılıp kırılsın kilitler hevesinden.
ufuklarında konaklarken yorgun düşmüş güneşe selam dur
serpiştir gelincik çiçeklerini düşür başına
rengine bulansın taç yaprakların salıncaklı beşiği
bataklıların çamuruna can veren doğuşun müjdesi adın
dede korkut menkıbelerinde şöhreti yıldızın.
bin bir lezzet renktir çiçekli bahçelerin meyvesi
taşlarlar durmaksızın yaralamak isterler
sen ki göklere uzanan ey yüce servi
uzanarak attıkları taşlar değmez kısalır
ille de bir dost gülü değmesin gayrı.
Kayıt Tarihi : 5.8.2025 12:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!