Resim dersinde;
Çocuktu yüzüm o zaman
dağlara yaslanmış bir sevda büyürdü içimde.
Resim defterime
önce dağları çizerdim
üzerlerine kızıl bir güneş doğardı
sanki ben uydurdukça genişleyen bir sabah gibi.
Eteklerinde küçük bir köy kurardım
dumanı tüten evleri,
dağa vuran patikası
ve o patikadan geçen çocuk sesleri…
El ele koşuşan o çocukların bağırışında
kendi soluklarımı duyardım,
dere kıyısında kilim döven genç kızların
hafifçe yükselen türküsü
benim içimde başka bir kapı aralardı.
Kilim olurdum ellerinde,
söz olurdum dillerinde.
Sonra
çocukluğum düşerdi aklıma,
duvarlara yazılan
kırmızı bir söz olurdu gelecek
umutla kokan bir sabahın eşiği.
Ama bilirdim:
bir yerlerde bildiriler çoğalır,
evlerin kapısını sertçe çalan
yıldızlı bereler yaklaşırdı karanlığa.
Bir zil sesi yeterdi
bütün renkleri dağıtmaya.
O an
resmim yarım kalırdı,
hayalim eksilir,
umutlarım bir çizgi gibi yarıda dururdu.
(İstanbul/1998
Burhan GülerKayıt Tarihi : 12.6.2007 19:33:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!