İki büklüm eğilse de belleri
Şeker, şerbet sunar elleri
Minnettarlığını söyler dilleri
Mütevaziliği ile anılır Mehmet emmi
Ben en çok seni sevdim meleğim
Bunu en çok ben sana anlatamadım
Ne baharlar geliyor dünyama
Ne güneş eskisi gibi doğuyor
Her gün, her mevsim birbiriyle aynı
Sebepli sebepsiz bir muallakta
Dostlar muhabbette bilir
Oysa gönül desen azapta
Dil susar söylemez,
Göz görür de seçemez,
MİHRİMAH...
Gökyüzün meskenim oldu
Güneşim yüzünde doğdu
Mutluluk dünyama doldu
Kavuşan mihrimah oldu...
MÜSTAKİM OL
Ey yanlışlara düşen,
Düştüğü yerden kolay kolay kalkamayan
Bazen elinden tutup bulamazsın ya halden anlayan
Yine de deli gönül müstakim ol...
Hâra düştüm düşeli
Olmaz gönül neşeli
Hüzün yola döşeli
Gülebilene ne denir?
Derdimi söylemem duymayana
Deftere, mizana uymayana
Baktığı yerde bulamayana
Anlatsan, anlatmasan ne ola.
Bir sokak kedisi yanlızlığı sensizlik
Gittiğin günden beri ıssız ve kimsesiz
Diyar diyar dolaşıyorum
Belki bir gece yarısı
Ya da sabah tan ağırası
Kimbilir, olmazsa gün arası
Bir haber gelecek aniden
Vuslata yolcuyum, aşkın ilinde
İsmin dolanır düşmez dilimde
Ezelden çıkılan bu istikamette
Tutunacak dal bile senin elinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!