Gözlerin ki bir güneş sıcaklığı
Yakar içimi ateşinin varlığı
Kışları buz gibi dondursa her yanımı
Çözülür gördükçe aşkın buz dağı
GÜNEŞİM
Gül bahçesi değildi ömrüm
Arada dikenleri de gördüm
Lâkin seni buldu, güldü yüzüm
Kaç kalem eskittim sevdana
Silmeye çalıştım izlerini
Ne silindi yazdıklarım
Ne izin kayboldu gözlerimden
HAYAL İŞTE
Çekip gitmek lazım sessizce
Oturup bir deniz kenarında
Gökyüzüne fütursuzca bakmak
Hayalini kurmak bile güzeldi.
Bir sigara yakıp dumanına yüklemek
Hâk kapısı bende açılır
Etrafa nurdan ışık saçılır
Varlık deryası vücut bulur
İnsanım ben "insan" yazılır...
ISSIZ ADAM
Uzayıp gidiyor tren rayların üzerinde
Bir karartı beliriyor ufukta
Gidenlere nisyan azapta
Geriye bir ben kalıyorum
İSTANBUL GİBİSİN
Galata’dan baktım dün sana
Gökyüzümde martılar uçuşuyordu Üsküdar’a
Öyle narin, öyle nazlı süzülüyorlardı semada
Bulutların arasından Kız Kulesi bir gelin endamında
Aklıma saçların düştü
Ekilir sevda tohumu kıraç toprak bağrına
Papatyalar ağlar,güllerin feryadına
Dayanmaz sadrı duyulan nidâsına
Ne güneş fayda olur bir yudum su istemez
İnandım dilinden her çıkana
Tuttuğun eli bırakmayacağına
Kalbinin kalbimle attığına
Kaç kere bozdun sen tövbeni
Sen gidersen ;
Buz devrinde ki buzullar erir uzakta
Taşkın sular akar etrafta
Bal kabağına dönüşür belki at arabası
Yine de güneş doğar her şafakta
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!