insan neyi beklediğini bilir,
ama beklenilmeyendir kapısını çalan!
bu yüzden bal tadında uykular firardalar...
dar zamana bırakılan kavuşmalardır
nefesi mengene gibi tıkayan!
5 Aralık Pazar Akşamı Saat:17:00'den sonra Kağıthane Sadabat Kültür Merkezinde Sevgilerde Yaşama Telaşı Sahnede...Sevgi Eğitim ve Kültür Dayanışma Derneğinin Katkılarıyla ve BKSM oyuncularının tiyatro gösteri sizlerle birlikte olacak arıca süpriz gösterilerimiz hazırlanıyor
Görmeyene duyusal
Duymayana görsel ve
...Yaşamın İçinden İnsan Halleriyle
Korkularım farkındalıklarımla çürüdü…Engelsiz yürekler kendimi bana getirdi…
Ellerimi tutan birisi olmadı, ne de sevgiyle sarılan…içime çekemedim sevgi çiçeklerinin kokusunu…tam hayat bitti derken tanıdım kanatsız meleklerimi…saflıkları doldu gözlerime, dokunuşları tüy hafifliğinde ama yüreği titretmekteydi…hayat kırıklarım onarıldı gülümseyişlerinde, biliyordum ki bilerek canımı yakmıyorlardı…çünkü onlar canımın yandığını bilmiyordu…hayattın acı damlalarından arınmış canlardı beni karşılayan…utandım kalben onlar gibi olmadığımdan…
Anladım ki çok şey istemiyorlardı, aslında istekleri sadece sevgi ve anlayıştı…engelsiz olanlara nazaran arzuların savaşçısı değillerdi…kimse içimdeki kırgınlığı hissedip saçlarımı okşamadı… inadına gülümseyişlerime rağmen beklenilmeyen davranışlarıydı ansızın saçımı okşayıp sarılmaları hatta beklenilmeyen öpüşleri…moder çağın içinde sinir krizi geçirmediğin sürece bilemezdi hiç kimse…ama onları bütün duyularını hislerini belli etti…kendilerine aşık etti!
Her insan karanlığı sevmez, korkutucu gelir kimine…savunmasız güçsüz hissettirir…bazılarındaysa gece karanlığı gök kubbeye çatlatan naralardır…bir sırdır karanlık, bir gizem bir sığınak…karanlığımın gizemi yok aslında…benim seçimim olmadı renksiz olmak…ama sevdim sığınağımı bir göz daha kazandırdı yaşamıma…hissetmeyi öğretti, duyularımın pusulasını çıkartı ortaya…görünür alemi baksaydım belki farkında olmazdım hiçbirinin…renkleri yüzleri görür ama hissetmezdim bu anlamda…
Ne zor böyle hayatta olmak, kimi yerde düşüp ayağa kalkmak, yaralanmak! Ama asıl güzellik farkındalığın kapısını elinde tutmak…seslere ulaşmak, duygulara ruh ile dokunmak bilemezsiniz o anda nasıl renklenir karanlığımız…sesler olur bilinmez ışığımız…Aşk'la Işıkla yürümek var..ve inadına gülümsemek hayata!
23/09/2010-01:21
Gözlerimi sis bürüdü;
Çarpıp geçtiysem, bunda suçum yok!
Dizlerimden derman çalındı;
Peşinden gelmediysem, bunda suçum yok!
Düşünürüm de bazen
Sesini duymadan yapamadığın mıdır,
Yoksa hayatın her telinden aktığın mıdır!
Yol arkadaşın olan insan…
Evet dildir getiren
durdurun akıyor elimden zaman
tutamıyorum, aldanışa devam
uykusuzum, görmez oldum aman
yol nereye, ben nereye gideyim
saçıma, bir diken takılmış
güne seni bıraktım
üşümeyesin diye yalnızlıktan
gene akşam olur
yoktur kapında seni karşılayan…
geç kalmış bir yolcu tanırsın
hey gönül!
değirmen taşı gibi dön dur...
sakla kendini
sevdanla ağla dur...
derdimi içtim, yaş girdi saçlarıma
yaktı içimi
sarhoş etti akıl şimdi su değirmeni…öğütecek buğdayı yok!
geriye dönemedik,
kırıktı sevgi bakışımız
İlginç bir kalem, dili acıtatlı, mert söylemleri var, şiiri yazar gibi değilde yaşar gibi sanki, Amatör ruh halleri gördüm kendimce, zekası öteleyici sanki, hesap kitap yapmadan laf etmek zor bence, bu yüzden okuyucuları fazla söz edemiyorlar kendisine. Yerini dolduruyor, kesinlikle iyi şair olur. ...