Gök yüzü yine karanlıktı, bulutlar çökmüştü
Bir soğuk almıştı etrafı
Titriyordum, soğuk rüzgar beni okşuyordu
Gözlerim kamaşıyordu, karanlıktaki ışıklardan
Hava bayağı bir kararmıştı
Yanlız ömür, duvarlar konuşur
Esir alır bedenimi, ruhumu hapis tutar
Düşüncelerim kalır sadece
Karanlıkla konuşurum zaman geçmez
Yanlız ömür, siyah geceler bitmez
Yar değil bela
Beni her gün öldüren
Gecelerce düşündüren
Şiirlerimi süsleyen
Yar değil bela sanki
Yare küstümi, açmaz pencereyi
Unuttu elbet, görmez hiç beni
Kaçırır gözlerini bakmaz yüzüme
Ağlarım masama, ağlarım sabaha
Yare küstüm, görmem artık
Benim gözümden yaşayabilir misin, sana olan hasretimi
Ya da dokunabilir misin benim gibi saçlarının en narin teline
Ciğerleri mi zehirleyen sigaram şahidimdir
Sana gebe kalan ölüm sancılarıma
Bugün yine rüyama dokundun
Bir melek görüyorum
Cehenneme meydan okuyan bir melek
Umutları, kanatları arasında gizli
Serin suların dinginliğinde
Kıskandırıyor doğan güneşi
Bitmeyen özlem, kavgayla yaşamak
Her gün başka birine sataşmak
Kör olmak, düşünmeden hareketlenme
Gözünün başka bir şey görmemesi
Bitmeyen özlem, özlemek
Çare yok derman yok bu derde
Huzur kalmamış bu sakin şehirde
Yıpranmış hayat kaybolmuş
Çiçeklerim sararıp solmuş
Çare yok, kalp hep ağlamakta
Eksik bir şey var
Günlerimi mahfeden, hayatımı donduran
Bilmediğim bir şey var
Korkak adımlarımın sebebi
Eksik bir şey var
Çocukluk, geleceğe koşmak
Oyun oynayıp küfürlere sarılmak
Özlediğim tek şey olsa gerek
Mutluluk adımlarımı saymak
Eski günler, yaklaşman imkansız
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!