Güneşin bulutsuz doğduğu bir sabah
Kuşların sesi olağanca kalabalık
Eksik parçalar birleşmeyi beklerken
Islık sesiyle belir ey sarı kız
Savaş sesi tırmalıyor kulağımı
Ölüm ne garip şeydir
Ölmeden ölünmek
Bir hiçmiş gibi terk edilmek
Bu garip dünyaya yenilmek
Ölümün kucağına atlamak
Bugün yine sıradan bir gün
Sabah kalktım, iş yoluna koyuldum
Yağmur yağıyor her yer ıslak
Hava sanki küsmüş, hıckırarak ağlıyor
İnsanlar bir tuhaf, itişip kakışıyorlar
Kalp ağrısı olsa gerek
Kalbinin yerinden sökülmesi gibi mesela
Bunun adına aşk mı derler
Dilin bunu anlatamaması gibi
Soğuk bir havada
Ağlıyorum yeni günün boş gereksiz acılarına
Su misali içiyorum zehir'i, sevgiye inat bir kaltak uğruna
Ayıpmış sözlerimde ki özlü cümleler
Bilmezler ben sudan çıkmış bir balık
Akıl sır ermez bu hırçın dalgalara
Zaman geçmek bilmez
Kalbim ise beni affetmez
Bu gözler hiç yalan söylemez
Kokunu esirgeme ey güzel
Yolumu kaybetmiştim
Ağla kalbim, sen ağla
Gülmez sin ki, sonunda
Yorgunluk çökmüş üstüme
Ağla kalbim, sende ağla
Savaştan çıkmış gibiyim
Bağırırım kaybolan varlığa
Hiç yerine koyulmuş gibi terk edilmeye
Sıkıntılarla sonsuz yaşamaya
Bağırırım kötü geçen yıllara
Bağırırım, kaybetmeye alışmaya
Geride sözler kalır sadece
Her şey unutulur, anlam sır ermez
İnsanlar değişir, birbirlerini tanımaz
Gözler kanla bakar her yana
Geride sözler kalır bir tek
Aşkı anlatmak, sığar mı ki bir sayfaya
Aşkı yaşamak, yeter mi bir ömre
Belaya sarılır, ayrılmaz bir an olsun
Kalbim yare her defa vurulur
Aşkı anlatmak, masum bir utangaçlık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!