At ile eşeğin fazla farkı yok,
Eşeğe çul takılır ata da eğer.
Çalışır görünür at hep ara sıra,
Aslında tüm yükü eşekler çeker.
Gün boyu cefayla çalışır eşek,
Sormuşlar bir gün şanssıza
“baht mı istersin taht mı verelim”
Boynunda kolyeydi zaten kara bahtı,
Tamah işte o an seçmiş sarayı tahtı.
Kara yazılmışsa kaderi ne yapsın köşkü sarayı
Kitabı çok severim
Bana her şeyi öğretir.
Okudukça dilimi
Konuşturur söyletir.
İyiliği kötülüğü
Asgari ücretimiz ev kirasına yetmez
İşverene bakarsan harca harca hiç bitmez.
Aldığımız üç beş kuruş on gün bile gitmez
Halinden memnun herkes kimse şikayet etmez …
Uyut çeşitli melodilerle seyreyle eğlenceyi
Öğüt ile tekbirden anlamaz gönlüm,
Yeni bir sevdaya dikti gözünü.
Çıkardı ambardan savaş zırhını
Bağladı sadağını,okunu,gürzünü.
Aldı kılıcını savaşa çıktı,
Kuklalar yine sahnede hüneri çoktur,
Bolca alkışlanır alkışlar toktur.
Asıl marifet ipi çekende,
Çünkü kuklaların hiç beyni yoktur.
İp nereye çekilse oraya gider,
Yâd ettim bu gün adını
Düşündüm kılı kırk yardım.
Yalnızlığın kekremsi tadını
Kana kana farkına vardım.
Labirent oldu sokaklar
Sen yoksun yine yatağım soğuk
Vakitsiz üşütüyor eylül rüzgârı
Mevsimsiz koptu dalından yapraklar
Sensizlik yaktı kuruttu sabahları.
Yokluğunda mevsim hazan
Çiçek açmaz oldu ağaçlar
Sağa vurdun sola vurdun kendini,
Yıkıldı sevdanın ucu kenarı.
Sonunda kaybettin gönül bendini,
Sürdün duyguları yokuş yukarı.
Deli gibi seven kalpleri kırdın,
Gün olur kalbimden çekip gidersen
Mutluluğu es geçip elem verirsen
Yokluğunla öldürmeye karar verirsen
Azrail’e bırakma sen al canımı.
Vurulmuştum sana gördüğüm yerde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!